4 adımlı normalleşme yolu

Erdoğan ve Çavuşoğlu'nun açıklamalarıyla Ankara-Şam arasında normalleşme için kapı aralanmış oldu. Şimdi mesele kapının tamamen açılabilmesi. Ancak kapıyı tamamen açabilmek her iki taraf için de zor, o nedenle yöntemini iyi belirlemek ve doğru ellerle aralamak gerekir. Çünkü:Suriye açısından, 11 yıldır Şam yönetimini devirmeye çalışan, sınırlarını yabancı savaşçılara açan, rejimi devirebilmek için Suriyeli muhaliflerden ordu kuran ve destekleyen, ayrıca topraklarının çeşitli noktalarında asker bulunduran bir ülke var.Türkiye açısından, 11 yıldır Şam yönetimini devirmek ve Suriye'de nüfuz alanları kurmak hedefinden tam dönüş yapabilmenin iç ve dış maliyetleri sorunu var. Hem 11 yıllık dış politika yanlışının kabulü anlamına gelecek U dönüşünün seçime etkisi hem de ÖSO çatısı altındaki terör gruplarıyla kurulmuş ilişkilerin U dönüşü sonrası ortaya çıkarabileceği güvenlik sorunları var.NORMALLEŞMENİN ÖNÜNDEKİ ASIL ENGELFakat gerçekte normalleşmenin önündeki asıl engel, Erdoğan'ın "çok hedefli ikili politikaları" ve ek ajandalardır.Çünkü gerçekte 11 yıllık bir yanlışlığı düzeltmek için değil, Erdoğan'ın seçim ihtiyacıyla Putin'in dış politika ihtiyacının örtüşmesi nedeniyle bu adım atılıyor. Bu da haliyle adımları zorlaştırıyor. Ankara'nın "Anlaşma demedik uzlaşma dedik", "hedef normalleşme değil diyalog arayışı" ve "Esad'a bakışımız değişmedi" türünden söylemleri o zorluğun yansımalarıdır.Ancak Türkiye-Suriye normalleşmesi, tüm bu risklerin toplamından çok daha fazla değerlidir ve ihtiyaçtır. Dolayısıyla kapıyı açabilmenin yolu bulunmalıdır.ANKARA VE ŞAM'IN ŞARTLARISuriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında normalleşme konusunda şöyle söyledi: "Türk askerlerinin Suriye'den çekilmesi için harcanacak çabalar, Suriye'deki durumu istikrara kavuşturmanın tek yoludur. Biz herhangi bir şart koşmayacağız ancak ilişkilerin savaşın başlangıcından önceki haline dönmesi için Suriye topraklarında Türk işgalinin bitmesi gerekiyor."Lavrov'un basın toplantısında "Önemli olan yeni askeri faaliyetlere izin verilmemesi" diyerek Türkiye'nin sınır ötesi operasyon isteğine bir kez daha karşı çıkması, kuşkusuz diplomasi dilinde, Mikdad'ın "Türk askeri çekilmeli"