Sıcak para küresel sorun (mu)

Yeni Şafak Mehmet Akif Soysal - Sıcak para küresel sorun (mu)İster jeopolitik olarak ister jeoekonomik olarak okuyalım. Dünya yeni bir şekil alıyor. 1970'lerden sonra hızlanan haliyle "küreselleşme" müesses nizamın sahiplerince (ABD ve İngiltere) kenara atılıyor. ABD'nin Çin ile Trump döneminde başlattığı ekonomik savaş ve İngiltere'nin Brexit kararıyla Avrupa'dan ayrılması yeni düzenin ana işaretleridir.2022 yılında başlatılan Rusya-Ukrayna harbi ile bu ayrışmanın ileri bir adımı daha atıldı. Baltıklar'da yaşanması beklenen İngiltere Rusya çatışması aşağıya, Karadeniz'e çekildi. (İngiltere elini savaşın ateşine sokmadı; maşa ile sonuç almanın peşinde.) Artık bu adımla jeopolitik bölgeler ve ayrışmalar iyiden iyiye kendini göstermiş oldu.Salgın dönemi yine bu ayrışmaya hizmet etmiştir. Akıllara nakşedilen haliyle her ülkenin kendi ihtiyaçlarını üretmeye yönelmesi, olmadı en yakın coğrafyadan temin etmesi gerekliliği bolca ifade edilmiştir.Kritik bir ürün olan çip temininin bu ayrışma döneminde sembol ürün olması tesadüf değil. ABD'den Avrupa'ya, çip üretimine teşvik vermeyen yeni üretim tesisleri kurmayan bölge kalmadı. Yeni perspektiften bakıldığında sebep haklı. Ancak eski düzenin kurgusunun bozulduğu ve yeni bir düzen için hazırlanıldığının ispatı niteliğindedir. Kritik ürünleri kendi sınırlarımıza alalım, emek yoğun işleri de yakınımızaCOVID-19 ile ilgili karantina ve kapanmalar küresel tedarik zincirlerini kesintiye uğrattı ve başta Çin olmak üzere büyük üretim merkezlerini kapattı. Benzer şekilde, Ukrayna'daki savaş ticaret yollarını değiştirdi ve Batılı ülkeleri petrol, gaz, buğday ve gübre gibi büyük emtialar için alternatif tedarikçiler bulmaya zorladı. Hepsi yeni düzene dair sonuçlar doğuruyor.Yukarıda çizdiğimiz manzaranın küresel ekonomi üzerinde etkileri küresel ticaretin parçalanmasına sebep olurken uluslararası sermaye piyasalarına etki etmesi muhtemel ve belki de gereklidir.Sınır ötesi sermaye akışları hala büyük ölçüde düzenlenmemiş durumda ve her zamankinden daha değişken. Bu kuralsız hali bile şu anda birçok düşük ve orta gelirli ülke için ölümcül olduğunu ispatıdır.Hatırlayacağınız üzere, 2008'deki küresel finansal krizi takip eden yıllarda, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uzun süreli parasal genişlemesi birçok gelişmekte olan piyasaya sermaye akışlarına sebep oldu. Finansal kurumlar dolar cinsinden ucuza borçlandı ve gelişmekte olan ülkelere döviz cinsinden borç verdi ya da yerel para piyasalarına yatırım yaptı. Bu da varlık balonlarını körükledi.Sermaye girişleri daha yüksek faiz oranı farklarını ve para biriminin değer kazanmasını tetikleyerek "carry trade" işlemlerini özellikle kazançlı hale