Ukrayna savaşı ve izlenen dengeli politikanın pozitif sonuçları

Hafta içerisinde Ukraynalı bir yetkili ile sohbet ettim.Konuştuğum isim sözlerine, "Ukrayna halkının yüzde 82'si, ülke toprakları kurtarılana kadar savaşmaya devam etme fikrini desteklediğini" söyleyerek başladı."Korkanlar zaten ülkeden ayrıldı" dedi.Sonra da, "Pandemi şartlarına nasıl alışıyorsanız, savaş şartlarına da bir süre sonra alışıyorsunuz" şeklinde bir cümle kullandı.Belli ki, savaş ve direniş, orada daha uzun süre devam edecek.Dün itibarıyla Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin dördüncü ayı geride kaldı.En başta, Putin'in bir yıldırım harekatıyla Ukrayna'nın gardını birkaç gün içinde düşürme planı suya düştü ama, geride kalan 4 ay içerisinde, Ukrayna'nın bazı şehirleri de ne yazık ki taş devrine döndü.DENGELİ POLİTİKANIN VAZGEÇİLEMEZ FAYDALARISavaşın ve Rus işgalinin geride kalan 4 ayı, Ankara'nın savaşın başından beri izlediği dengeli yaklaşımın ne kadar kritik ve değerli olduğunu göstermesi bakımından önemli verileri karşımıza çıkarmış durumda.Dengeli tutum dediğimiz şeyi kabaca şöyle özetleyebiliriz:"Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline net bir şekilde karşı durmak, bu anlamda Batı ittifakı ile uyumlu bir çizgide durmaya özen göstermek. Öbür yandan, Rusya ile diyalog kanallarını sağlıklı bir şekilde korumak ve Batı'nın Rusya yaptırımlarına katılmamak."Savaş başlamadan önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu yaklaşımı "Ukrayna'dan da vazgeçmeyiz, Rusya'dan da vazgeçmeyiz" cümlesiyle özetlemişti.Bu noktada önemli bir hususun altını çizeyim.Çerçevesi bu şekilde çizilen bir politika ancak temel parametrelerde "kendi kararımı kendim alırım" kararlılığı sayesinde mümkün olabilir. Dolayısıyla Ukrayna savaşı özelinde, dış politika enstrümanlarını Ankara'yı merkeze alarak belirleme iradesinin vazgeçilmezliği burada net bir şekilde karşımıza çıkıyor.İki örnek üzerinden bu tezimizi destekleyelim:Birinci örneğimiz Avrupa'dan.ALMANLARIN DOĞALGAZ TELÂŞIRusya'nın yaptırımlara katıldığı için son günlerde birçok Avrupa ülkesine verdiği gazda kesintiye gitmesi, kıtada ve AB içinde büyük bir paniğe neden oldu.Almanya Ekonomi Bakanı Babeck'in açıklamalarını aktarınca, bu telaşın seviyesine dair herkes fikir edinebilir.'Ulusa seslenir' gibi şöyle şeyler söyledi Alman Bakan:"Azalan doğalgaz tedariki, Rusya tarafından bize ekonomik savaş. Durum, koronavirüs pandemisinden daha kötü olabilir.""Önümüzdeki dönemde önemli bir fiyat artışı yaşanacak. Bu, haneler ve işletmeler için büyük bir yük. Bu fiyat artışına katlanmak zorunda kalacağız. Ve herkes tüketimini azaltmak için çaba sarf etmek zorunda kalacak."Rusların doğalgaz vanasını kısması, savaştan önce bu gaza bağımlılığı yüzde 55'ler seviyesinde olan Almanya için gerçekten de çok kötü bir haber.Bu telaş içinde hem nükleer santralleri tartışıyorlar, hem de çok önceleri vazgeçtikleri halde, kömür kullanımına geri dönmek zorunda kalıyorlar.BATININ HER DEDİĞİNE EVET DEYİP YAPTIRIMLARA KATILSAYDIK AYNI KORKUYU BİZ DE YAŞIYOR OLACAKTIKŞimdi şu soruyu sorabiliriz:Eğer