Demirin Dili

Yıllar önce otobüs yolculuğumda üç numarada oturuyorum. Yandan şoförü gördüğüm gibi, konuştuklarını da duyabiliyorum. Bir kamyonun yanından geçerken, ağır ağır giden kamyondan gelen acı ses, beni rahatsız ederken, şoförümüzü de rahatsız etmiş ki, kendi kendine söylenirken, "Demirin dili yok ki, konuşsun. Yazıktır, bu kadar yüklenmez ki" diyordu. "Demirin dili" sözünü ilk defa o şoförden duydum. Rabbimiz, Bakara Sûresi'nin son ayetinde, "Allah, hiçbir nefse, gücünün kaldıramayacağını yüklemez" diyordu. Ben bunu yalnız insan için anlıyordum. Ondan sonra baktım ki, milyarlarca tonluk kayalıkların zemini de onları taşıyacak şekilde yaratılmış. Allah, dağına göre kar vermiş... Sevgili Peygamberimizin hayatını birçok kitaptan okurken Hicret yolunda kâfirlerin gözlerinden gizlenmek için sığındığı mağara, mağaranın girişine örülen örümcek ve ağı, ve o ağının önüne yumurtlayan güvercin ve yumurtasının da dili varmış ve kâfirleri o dille ikna edip başka yöne yönlendirmişler. Sekiz milyar insanın herhangi bir parmağının hepsi ayrı ayrı şeyler söylerler. Sazın teli ile ona vurulan mıdrabın da dili olduğu gibi, vuran elin dili de başkadır. pushfn('ads'); Aynı saza, aynı mıdrapla on tane usta vursa, hepsinin vuruşunu dinleyen işin ehli, hemen onları anlar "Vurduğu yerden ses getiren"in vuruşunun da dili var. Bugün her şeyin kendine göre bir dili olduğu teknoloji ile yeni yeni ortaya çıkıyor. Rabbimin ayetlerini bu yönüyle gündeme getirmeyenler getirmeye başladılar. Denizde balina tarafından yutulan, çağdaş ve karada gezen, medeniyyet öncüsü canavarlar insanlar, tarafından merasimle cesedi yakılan ve rüzgârlı bir günde deniz tarafına doğru savrulan adamların, parmak çizgilerine kadar toplayacağını Rabbimiz haber veriyor: "İnsan, bizim onun kemiklerini toplayamayacağımızı mı sanıyor Evet, Biz onu parmak uçlarına kadar düzeltmeye kadiriz." (Kıyamet Sûresi, ayet 754) Hayatımızda gördüğümüz ve hayalimizin karanlık dehlizlerinden korktuğumuz ve onun için tavizler verdiğimiz mağaralarımızın da bir dilinin olduğunu biliyoruz, ama güvenmiyoruz. Önümüze hayali korkular çıkararak yapacağımız işten vazgeçmeyelim. Mevcut gücümüzle orantılı kulluğumuzu yapalım. pushfn('ads'); Sevgili Peygamberimiz, iki kişi ve bir müşrikle hicret yoluna koyulur. Ne getirecek bu yol Kendisi de bilmiyor. Ve mağarada Hz. Ebubekir'in içine bir korku girince, "Eğer siz O'na (Rasül'e) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmişti. Hani ikinin ikincisi iken kâfirler onu çıkarmıştı. O