TÜSİAD ve helalleşme

Türkiye son 20 yılda sürekli darbe ve ekonomik kriz üreten siyasi-bürokratik vesayeti geriletti ama ekonomik vesayete dokunamadı. Ülkeyi, darbeler gibi her 10 yılda bir düşük kur, yüksek faiz ve borç sarmalına sokan bu "faiz lobisi" ne yazık ki hiç değişmedi. İşte TÜSİAD, bu lobinin sesi olarak 1971'den beri varlığını sürdürdü ve her dönem siyasete müdahale etti. Yeri geldi, 1979'da olduğu gibi gazetelere ilan verip Ecevit'in başında olduğu CHP hükümetini düşürdü. Yeri geldi, askerlere koşup "Ne bekliyorsunuz, neden darbe yapmıyorsunuz" dedi. Yeri geldi, Özal'la, Erbakan'la, Tansu Çiller'le kavga etti. Yeri geldi, sanayici olmalarına rağmen faizleri yükseltmesi için hükümetlere operasyon çekti. Yıllar sonra bütün bunları geride bırakan bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıktı. Bunlar Türkiye'yi, sadece bölgesinde değil küresel düzeyde siyaset üreten, sözü dinlenen bir aktör haline getiren Başkan Erdoğan'a bile ayar vermeye kalktı. Oysa aynı TÜSİAD, sadece son 10 yılda Türkiye'nin yaşadığı onca saldırı karşısında kılını bile kıpırdatmadı. Batı'nın bayileri ve sesi olmalarına rağmen hiçbiri Batılılara, "Türkiye'ye haksızlık yapıyorsunuz" diyemedi. Hiçbiri 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe ve işgal girişimi karşısında sesini çıkarmadı. Darbenin arkasında ABD'nin olduğunu, FETÖ elebaşı Gülen'i koruduğunu bildikleri halde, gidip orada lobi çalışması yapmadı. Hiçbiri ABD Başkan Biden'ın, "Muhalefete destek vermeliyiz, Türkiye'yi Suriye'de, Doğu Akdeniz'de durdurmalıyız" sözlerine tepki vermedi. Hiçbiri bir kez olsun ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Batı merkezlerinde "Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur" sözlerine itiraz etmedi. Sadece sustular... Ama emperyalizmin dayatmaları karşısında susan, dilsiz TÜSİAD, söz konusu içerideki siyasi iktidar olunca demediğini bırakmadı. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın son konuşmasını bulup okuyun, CHP bildirileri bile daha insaflı. O konuşmada, 20 yıllık AK Parti döneminde ticaretin