Güven ve Umut

Cumhurbaşkanlığı sistemine 16 Nisan 2017 referandumu ile geçtik. Bu sisteme geçerken Erdoğan'ı eleştiren kimi taraftarları "Eski sistemde 30'la hükümet kuruyorduk" diye yeni sisteme mesafeli duruyorlardı. Merhum Erbakan 1995'te 21.4, merhum Ecevit 1999'da 22.2 oy alarak koalisyon başbakanı olmuşlardı. Bu hükümetleri darbeciler, sermaye çevreleri ve medya karşısında zayıf kılan oy oranlarının az olmasıydı. Ortak idealleri olmayan partilerin koalisyon ve ittifak hikayeleri hep kısa sürdü. Çünkü genel başkanların çevresindeki rekabet, bir de rakip partinin kadrosu eklenince kıyamete dönüşüyordu. Parlamenter sistemi bugün yüceltenlerin geçmişte yazdıklarına bakın. Arşivler ortada. Türkiye'de parlamentonun hakir görüldüğü ve siyasetin ucuz transferlerle çalkalandığı günlerdi. Koalisyon ortaklarının bakanlık paylaşımı ise ayyuka çıkmıştı. O yıllarda pazarlık masalarının gözbebeği hazine, ulaştırma, içişleri, sağlık, eğitim bakanlıkları ortak bir vizyondan öte bütçe ve istihdam deposu gibi görülüyordu. Özellikle 1970'ler ve 1990'lar siyasetin kirli pazarlıklarına sahne olmuştu. Medyanın 4. Kuvvet olduğu bu dönemde gazete patronları büyük ihaleler peşinde koşarken, namlı köşe yazarları dürüstlük abidesi gibi diğer patronlar hakkında karalama kampanyalarına imza atarlardı. Medyanın profesyonelleri uzun bir aradan sonra yeniden ellerini ovalayarak siyasetin