Yenilsek de; yeniden başlıyoruz!

Bir virüse yenilsek de; yeniden başlıyoruz kaybettiklerimizi aramaya. Kendimizi ve değerlerimizi bulmaya.Hak ve hukukumuza, insanlığımıza, demokrasi ve adalete sahip çıkmaya. Sevgi, şefkat, merhamet, barış, hoşgörü gibi insanlığın ortak paydalarını yeniden keşif ve inşa etmeye.. 'Mehdi de gelse, Azrail de gelse bizi vazife başında görsün.' Biliyoruz ki; Allah, yeniden başlayanların yardımcısıdır. "Her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım." Yeni bir yılın ilk günlerinde Hz. Mevlânâ'nın dizeleriyle yenileyelim iç dünyamızı. Yaşadığımız sıkıntıları geçmişte bırakıp, gerekli mesajları alarak geçmişin kamburunu üzerimizden atalım. "Çünkü, geçmiş her bir gün, musîbet ise zahmeti gitmiş, rahatı kalmış; elemi gitmiş, zevâlindeki lezzet kalmış; sıkıntısı geçmiş, sevabı kalmış. Gelecek günler ise, madem daha gelmemişler; Rabbimiz olan Rahmânü'r-Rahîmin rahmetine itimad edip, dövülmeden ağlamayalım." Uzmanlara göre; Pandemi sürecinde fert ve toplum hayatı fizikî, tıbbî, sosyal, psikolojik, meslekî, ekonomik, politik, dinî ve ahlâkî olarak etkilendi. Meslek grupları, iş dünyası, eğitim camiası, dinî grup ve cemaatler, zenginler ve fakirler.. herkes.. Toplumda stres düzeyi yükseldi. Bu süreçte, birçok kişide yalnızlık, çaresizlik, korku ve kaygı düzeyi artmaya başladı. Sosyal bağlarımız zedelendi, koptu. Bir genç olan biteni şöyle özetliyor: "Kimse beni anlamıyor düşünceleri sarıyor bizi. En çok da aileye sarılmaya ihtiyaç duyduğumuz, motive olmak için birlik olmamız gereken bu anda, iletişim kuramıyoruz ve çoğu kez pürüzlerle karşılaşıyoruz. Güven duygum azaldı, kaygım arttı. Karantinadan dolayı aile fertlerinin birbirine karşı tahammülsüzleşmesi, sık sık görüştüğüm arkadaşlarımla bir anda bağlarımın kopması beni olumsuz etkiledi. Arkadaşlarımla eski frekansı yakalayamıyoruz." Totaliter rejimler ise, salgın kısıtlamalarını