Unutma; "ötekinin ötekisi" sensin!

Çocukluk döneminde, çevreyi tanımak için 'ben ve öteki' kavramını kullanmak normal olabilir.Sonra, 'öteki' dediğinin de kendisi gibi eşit haklara sahip olduğu idrak eder insan. Çünkü yaratılış itibariyle ve hukuk önünde bütün insanlar eşit haklara sahiptir. Dünya ise; hiç kimsenin tapulu mülkü değil. Herkesindir veya hiç kimsenin değildir. Her varlığın -ve insanın- kendisine tayin edilen müddetle konup göçeceği bir misafirhanedir. BİRBİRİNİ TANIMAK, BİLMEK VE ... Allah "insanları bir erkekle bir kadından, bir asıldan yaratmış. Allah'ın emrettiği şekilde birbiriyle tanışıp, işlerinini tedbirle idâre etmesi, karşılıklı olarak ve milletlerarası hukuka uyarak yardımlaşması, kültür ve medeniyet alışverişinde bulunması, birbirine iyiliği tavsiye etmesi için, milletlere ve kabilelere ayırmış." (Hucurât Suresi,13) Maksat birbirini tanımak, bilmek ve yardımlaşmaktır. "Yoksa, sizi kabile kabile yaptım ki, yekdiğerinize karşı inkârla yabanî bakasınız, husumet ve adâvet edesiniz değildir." İNSAN, İNSANIN KURDU MU DOSTU MU Tarih boyu insanların dinî inançları ve ırkı hep suistimal ve istismara açık olmuş. Zalimler gerçek niyetlerini gizleyip, hep bir kutsal ve hamasetin arkasına saklanmışlar. Bu günümüzde de devam ediyor. Göçmenlerin, geldikleri ülkenin savaş veya siyasi ortamından kaçarak canını kurtardıktan sonra; başka bir ülkede yaşama çabalarını herkes görüyor. Onları bu hale düşürenler de, maalesef yine hemcinsleri.. Mağduriyeti fırsata çevirmek isteyenler dinî, siyasî veya ekonomik