Kıyamet öncesi tuhaf zamanlar...

Beşinci Şuâ'da anlatılan ilginç zamanları yaşıyoruz. Acayip zamanlardan geçiyoruz. İbre iman ve küfür arasında gidip geliyor.Bir şehre yaklaşırken önce ışıklarının, reklam tabelalarının, bazı fabrika ve evlerin görünmesi gibi; kıyamete yaklaştıkça onun alâmetlerini görüyoruz. Şerrinden Allah'a sığınılan ahirzaman hadiselerini daha çok idrak etmeye başladık sanki. Salgınlar, depremler, inkılâplar.. Geçmişte 500 senede gerçekleşen değişiklikleri, şimdi beş senede yaşayabiliyoruz. Çin'liler birine beddua ederken 'tuhaf zamanlarda yaşayasın!' derlermiş. Mesela; bir insan ömrüne sığan ışığın serüveni: Meşale, çıra, gaz lambası, lüks lambası, el feneri.. Hidroelektrik ve termik santraller, rüzgar ve güneş enerjisi, led ve sensörlü lambalar.. Belki de sıra yıldırım ve şimşekteki elektrikte.. 'SÂAT' ALÂMETLERİ!! Şunlar tanıdık geliyor mu "Kur'an'ın önemi unutulacak, idareciler insanlara zulmedecek, şerrinden korkulan kimselere itibar edilecek, siyaseti ve ticareti dürüst olmayan gruplar ele geçirecek.." Ya şu alâmetler: "İlmin ortadan kalkıp cehaletin yerleşmesi, çobanların zenginleşerek bina yapmakta yarışması, adam öldürme olaylarının ve fitnelerin fazlalaşması, aynı davayı güden iki büyük topluluğun birbiriyle savaşması..." Vuku bulacağı haber verilen kıyamet alâmetlerini, İslamî kaynaklarda geniş şekilde bulmak, tevillerini Beşinci Şua'da okumak mümkün. Bediüzzaman Beşinci Şua'yı 1908 yılında yazmış. Yaptığı teviller ise, yaklaşık yirmi yıl sonra gerçekleşmiş. "Kıyametin kopma zamanı" anlamına gelen 'sâat' kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de kırk yerde geçiyor. Bu âyetlerdeki kıyamet tasvirleri insanı titretecek kadar dehşetlidir. BİR 'AN'... ANSIZIN! 'İmtihan sırrı bozulmasın diye' kıyametin kopuş zamanı