Bayramdan herkes nasiplensin!

Efendim, "nerede o eski bayramlar" demeden, kalbimiz buruk da olsa; bahar ve bayram sevincinin diriltici nefesini hissetmeye ne dersiniz.."Eskiyen ramazanlar, bayramlar değil bizleriz belki. Değişen biziz, değiştik, eskidik, yozlaştık. Ramazanın, bayramın tadını hissettiren duygularımızı yitirdik, bencilleştik, maddî doyuma odaklandık. Onun için artık eski tadı vermiyor." Halbuki Rabbimiz hayatımızı bayram tadında yaşamamızı istiyor. BİR BAYRAM YERİDİR DÜNYA... "Hâlık-ı Rahîm ve Rezzâk-ı Kerîm ve Sâni-i Hakîm şu dünyayı âlem-i ervâh ve ruhaniyat için bir bayram, bir şehrâyin suretinde yapıp, bütün esmasının garâib-i nukuşuyla süslendirip, küçük-büyük, ulvî-süflî her bir ruha ona münasip ve o bayramdaki ayrı ayrı hesabsız mehâsin ve in'âmâttan istifade etmeye muvafık ve havâs ile mücehhez bir cesed giydirir, bir vücud-u cismânî verir, bir defa o temâşâgâha gönderir." (17. Söz) Öyleyse kaybolan, gizlenen insanî duygularımızın bahar ve bayram ikliminde yeniden yeşermesi için gayret sarfedelim. Hayatı kendi elimizle cehenneme çevirmeyelim. Bir nefis muhasebesi yapıp, kendimizi bir gözden geçirelim!.. Eksiklerimizi tamamlama, fazlalıkları törpüleme, hataları tamir, helalleşme, kendimizle ve çevremizle barışma için bu bayramı vesile yapalım. Çünkü ömür sür'atle geçiyor, ölüm ölmüyor! 'Kat'iyen bilmeliyiz ki, hayat zannettiğimiz hâlât, yalnız bulunduğumuz dakikadır'. YAD-I CEMİL İLE HATIRLA.. Evveli, âhiri, zâhiri, bâtını selâmlıyorum. Sağımı, solumu, önümü, ardımı selâmlarım. Görünenleri ve görünmeyenleri selâmlarım. "Levlâke Sırrının Mazharı"nı selâmlarım. Âl-i beytini, Ashab-ı güzini selâmlarım. Nebileri ve sıddıkları, şüheda ve salihleri selâmlarım. Hz. Âdem'den (as) kıyamete kadar; gelmiş ve gelecek mü'min