Yenilmez orduları mağlup eden güç!

M. Said Arvas Hocadan Hatıralar... Sayıları yüz binleri bulan, tam techizatlı, geçtikleri yeri sarsacak kadar güçlü İran, Bizans ve Mısır ordularını Müslümanlar mağlup etmiştir... Tarihte Araplar, Müslüman olmadan önce, neredeyse dünyadan tecrit edilmiş bir milletti. Çöl bir taraftan, yarımadayı üç yönden kuşatan denizler bir taraftan, medeni dünyadan uzak kalmasına sebep teşkil ediyordu... O derece bölünmüş, tembelleşmiş ve aşağı derecelere düşmüşlerdi ki, diğer ülkelerle savaşacaklarını, komşu devletlere karşı zafer kazanacaklarını rüyalarında dahi göremiyorlardu... İran ve Bizans, o günün en büyük devletleri idi. Doğunun ve Batının liderleriydiler. Bunlar Arap yarımadasını, bileziğin bileği sarması gibi kuşatmışlardı. Fakat çöl olan, yer altı ve yer üstü zenginlikleri az olan yarımada (o zaman petrol keşfedilmemişti) can ve mal kaybına değmezdi onlar için. Onların, bu verimsiz çöle para harcamaya ve fakir olan Arapları beslemeye ihtiyaçları yoktu... İşte, böyle bir millet, kısa bir zaman sonra cihan tarihinde müthiş bir vazifenin temsilcisi olacaktır... Bedevi Araplar, çöllerinden çıkmış fetihler yapmakta, düşmanlarını dize getirip ezmektedirler... Bu sel; Arapların merkezi olan Medine-i Münevvere'sinden, (Hicri 11) tarihinde (Mîladi 632) fışkırmış, önüne çıkan her engele üstün gelmiş, dağları, ovaları basmıştır. Sayıları yüz binleri bulan, tam techizatlı, geçtikleri yeri sarsacak kadar güçlü İran, Bizans ve Mısır ordularını mağlup etmiştir... Yine bu sel, eski medeniyetleri, kuvvetli devletleri, köklü saltanat kuran milletleri silip süpürmüş ve onları tarihe gömmüştür. Önceden Araplar onların gözünde küçük ve kıymetsiz görünürken imanla şereflenen Arapların gözünde diğer milletler küçülmüştü. Onlara bu gücü Allahü teâlâ ihsan