Dünya işleri, ahirete mâni olmamalıdır...

Kur'ân-ı kerîmde mealen buyuruldu ki: "Mallarınız ve çocuklarınız Allahü teâlâyı hatırlamanıza mâni olmasın!" Bir kimsenin dünya ticareti, ahiret ticaretine mâni oluyorsa, bu kimse bedbahttır. Bir çömlek almak için, altın kupa verene ne denir Dünya saksı parçası gibidir. Hem kıymetsizdir, hem de çabuk kırılır. Ahiret ise altın kupa gibidir ve çok değerlidir. Ahiret nimetleri sonsuzdur, kırılmaz, kaybolmaz ve çalınmaz... Dünya ticaretinin ahirete yaraması lazımdır. Cehenneme sürüklememesi için çok dikkat etmelidir. İnsanın sermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için çok uyanık olmak lazımdır. Bunun için her sabah şöyle niyet etmelidir: "Yâ Rabbî! Kendimin evlatlarımın ve ailemin rızkını helalinden kazanmak, onları kimseye muhtaç bırakmamak; rahatça ibadet edebilmek için çalışmaya gidiyorum..." O gün Müslümanlara iyilik, yardım ve nasihat, emr-i mâruf, nehy-i münker yapmayı kalbinden geçirmelidir. Böyle niyet eden bir tüccar bir memur, bir işçi niyetine göre hareket ettikçe sevap kazanır. Onun her işi ibadet olur. Dünyada kazandığı şeyler de artısı olur... Bu dünyada herkes yolcudur, geldik gidiyoruz. Yolcuların birbirlerine yardım etmesi, el ele vermeleri, kardeş gibi olmaları lazımdır. Her Müslüman böyle düşünmelidir. Vazifesine başlarken, "Müslüman kardeşlerime yardım etmek, onları rahat ettirmek için çalışacağım. Din kardeşlerim benim işimi gördükleri gibi ben de, onlara hizmet edeceğim" diye düşünmelidir. Muhammed Masum Hazretleri buyurdu ki: "Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını helalden kazanmak için çalışmak farzdır. Bunun için, ticaret, sanat yapmak lazımdır. Selef-i Salihîn hep böyle çalışıp kazanırlardı." Dünya işleri ahiret için çalışmaya mâni olmamalıdır.