Terör tezgâhının açık-gizli ortakları

Kan dökerek, şiddet kullanarak varlığını sürdüren terör örgütleri, kendince haklı olduğu bazı noktaları nazara vererek taraftar bulmaya çalışır.Şöyle bir söz var: "Her batıl meslekte bir dane-i hakikat bulunur" diye... Örgüt, insanları kandırmak ve taraftar bulmak için, söz konusu o "dane-i hakikat"i sürekli şekilde nazara verme gereğini duyar. Bu bir taktik, bir metottur. Ama, hiç şüphe yok ki, gerçek çehresini gizlemek ve asıl maksadını perdelemek için bu metodu kullanır. Zira, örgütün kurmuş olduğu "kanlı pazar tezgâhı"nın başka maksatları, hedefleri ve hatta açık-gizli başka ortakları da vardır. Bilhassa o tezgâhın gizli ortaklarına pür dikkat, çok ihtiyatla bakmak ve ona göre tedbir almak gerekir. Aksi halde, o çok ortaklı yapı ile baş edebilmek imkânsız hale gelebilir. Türkiye'nin başını ağrıtan ve insanlarımızını rahatını-huzurunu kaçırtan terör örgütlerinin hiç şüphesiz başka meslekten ve başka maksatta olan ortakları da var. Mesela, uyuşturucu baronları ve silâh tâcirleri gibi. Mesela, Türkiye gelişmesini, ileri doğru atılım yapmasını istemeyen yakın uzak rakipleri veya muarız komşuları gibi... Evet, hemen bütün terör gruplarının en çok ihtiyaç duydukları şey, silâh ve mühimmattır, patlayıcı araç ve gereçlerdir. Bu öldürücü, tahrip edici malzemenin üreticileri ile satıcıları, dünyanın her yerinde bir kanlı tezgâhın olmasını isterler. İsterler ki, onlara sürekli şekilde malzeme satsın ve ondan para kazansın. Ekmek teknelerinin durmasını hiç istemezler. Bu sebeple, silâhlı baskınların, çatışmaların, kanlı eylemlerin bitmemesi için, kendi yöntemleriyle bir tür yatırım yaparlar, hatta teşvik desteği verirler. İşte, Türkiye, devlet imkânlarıyla bunları tesbit ederek, diplomasinin gücüyle bu kirli yolu kapatmaya ve tezgâhı işlemez hale getirmeye çalışmalı. Silâh gibi, uyuşturucu maddelerin sevkiyat ve ticaretini yapanlar da, terör eylemlerine destek verirler. Çünkü, her iki melânet için de hem çok para lazım, hem de güvensiz bölgelere ihtiyaçları var. Kezâ, para trafiğini yönlendirmek gibi, gayr-ı meşru ticareti sevk ve idare etmek için, ölümü göze alan tetikçilere, militanlara ihtiyaç hasıl olur. Bu ihtiyacı da, ancak terör örgütleri karşılayabilir. Evet, terör örgütleri, ele geçirdiği veya kullandığı militanlar sayesinde, hem silâh tâcirlerinin, hem de uyuşturucu baronlarının maksadına hizmet etmeye kendilerini mecbur hissederler. Bunu perdelemek