İnsan sevgisine yer yoksa

Cenab-ı Hakk Kur'ân-ı Kerîm'de, "Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yarattık." (Tîn, 954) buyuruyor. Bu ayetten anladığımıza göre insan, varlıkların en şereflisi ve en mükemmelidir.Her zaman söylendiği gibi: "Günümüzde dünyada 1 milyardan fazla engelli bulunuyor ancak tüm insanlar engelli adayıdır." Engellilik, eğitimli olduğu halde okumayanlardır. Okudukları halde okuduklarını anlamayanlar da engelli sayılır. Anladığı halde onu uygulamayanlar da bir tür engellidir. Kendileri doğruları uyguladıkları halde başka insanlara tebliğ etmeyenler de bir bakıma engelli sayılırlar. Eğer gözlerimiz Cenab-ı Allah'ın yarattığı güzellikleri göremiyor ve her varlığın onu yaratan bir yaratıcısı olduğunu göremiyorsa, o kişi görme engellidir diyebiliriz. Gözlerinde bu şekilde bir engel olmayanlar için "Güzel gören güzel düşünür; güzel düşünen, hayatından lezzet alır." denmiştir. Aynı zamanda hakiki mümin de feraset sahibi olur. Yani gözleri görmese bile kalbiyle gerçekleri görür. Eğer ayaklarımız bizi ibadet mekânlarına, dost ziyaretlerine, anne-baba görüşmelerine ve onlara hizmete doğru götürmüyorsa, bize yürüme engelli denilebilir herhalde. Eğer kalbimizde insan sevgisine yer yoksa duygu engelli bir kişi olarak listeye bizi alabilirler. Eğer kulaklarımız ilâhî seslerden zevk almıyor, manevi sesleri duyamıyorsa; belki de bizi işitme engelliler listesine alabilirler.