EŞYALARIMIZI kaybetmek için özel bir duruma gerek yoktur. Çünkü onlar kaybolmak isterlerse olurlar. SADECE koyduğunuz yerden değil, saçınızdayken bile kaybolma özelliğine sahip tel tokalar. ARTIK çamaşır makinelerinin yediğine inandığımız çorapların tekleri. BUNU da birileri götürüyordur muhtemelen ama olsun, durduğu yerde durmama özelliğine sahip gözlükler... ARKADAŞ ortamında ömrü en fazla 10 dakika olan çakmak. EVDE kendi kendine bir tur atabilme kabiliyetine sahip kumanda. TAM da bir yere gidecekken ortalarda görünmeyen kulaklık. CEPLERİ avuçlayıp "acaba" diye düşündüren, bir yerlerde unutulan ya da düşürülen anahtar. ONLARCA kez alınıp, daima lazım olacakmış gibi yanda taşınan, ama tam lazım olmuşken ortalarda görünmeyen kalemler. "SEN beni bi' çaldırsana yaa!" deme garantili, nereye konulduğu hatırlanmayan cep telefonu. TEKNOLOJİK bir alet olduğu için aynı zamanda yürüyebiliyor galiba diye düşündüren şarj aleti ÖĞRENCİLİK çağlarında sene içinde en az 10 kez alınmak zorunda kalınan silgi KÜÇÜK olmaları sebebiyle, nasıl muhafaza edersek edelim kaybolmaya mahkum takılar MUHTEMELEN boş vakitlerinde de kendi kendine gezen terlik teki TÜM bunları bulmak için yetkili isme: "Anne, eşyamı bulamıyorum, nerede" diye sorulur. Verilen cevap daima nettir: Ne biliyim nerede Nereye koyduysan ordadır. BUNU BİLİYOR MUYDUN SESSİZ sinema aktörü olan Emerson Romero sağır bir adamdı. Filmler sesli yapılmaya başladıktan sonra olayları anlatan yazılar kalkınca