Resesyon ihtimali ve Türkiye'ye olası etkileri

Bu yazı kaleme alındığında henüz Fed'in son faiz kararı ilan edilmemişti. Ancak karardan bağımsız olarak dünya ekonomisini bekleyen en büyük tehlikelerden birisi olan resesyon ihtimali çok uzun süredir piyasalar tarafından fiyatlanmaya başlamıştı. Peki süreç nereye gidiyorRESESYON NEDİR NE DEĞİLDİRGenel kabul görmüş tanımlamaya göre; bir ülke ekonomisinin iki çeyrek boyunca üst üste daralmasına resesyon diyoruz. Yani bir ülke ekonomisinin gayrisafi yurtiçi hasılası her biri üçer aylık periyotlarla ifade edilen çeyreklerde iki kez üst üste küçülürse bu duruma teknik olarak resesyon adı veriliyor.Ancak bu hafta içinde Beyaz Saray'ın internet sitesinde bir blog yazısı kaleme alan Beyaz Saray'ın ekonomi danışmanlarının genel kabul görmüş bu tanıma itirazları var. Onlara göre; işgücü piyasası, ticaret ve tüketim amaçlı harcamalar, sanayi üretimi ve gelirleri kapsayan bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç var. Hatta blog yazısında Ulusal Ekonomi Araştırma Bürosu'nun (NBER) şu tanımına yer veriyorlar: "Resesyon, ekonominin tüm alanlarına yayılan ve birkaç aydan fazla süren ekonomik aktivitedeki önemli düşüştür."Tabii her ne kadar Beyaz Saray ekonomistleri aksini iddia etse de eğer bugün açıklanacak ABD büyüme verisi negatif olursa genel kabul görmüş tanıma göre "ABD ekonomisi resesyona girdi" diyeceğiz. Bundan kaçış yok.ÖNCÜ BİR GÖSTERGE OLARAK PMIBütün ekonomiler için büyüme verisi oldukça önemlidir. Hatta politika yapıcıların çoğu politikalarının başarısının bir göstergesi olarak ekonomik büyüme verisini sık sık kullanır. Bu açıdan büyüme verisi yakından takip edilir ve büyümeye etki etmesi muhtemel gelişmeler dikkatlice izlenir. Bunlardan birisi de PMI yani "satınalma yöneticileri endeksi"dir.PMI endeksi, şirketlerin satın alma yöneticilerinin, mal-hizmet satın alma eğilimlerini ifade eder. Bu veri imalat sanayii performansının değerlendirilmesinde en hızlı ve güvenilir referans kaynaklarından birisi olarak kabul edilir. Endekste