Önce Covid19 pandemisi sonrasında ise Rusya-Ukrayna Savaşı küresel ekonomideki riskleri ve belirsizlikleri artırdı. Özellikle yüksek enflasyon konusu ekonomi yönetimleri ve merkez bankalarının ana gündemi haline geldi. Ancak enflasyonla mücadele için atılacak adımların yan etkileri ise daha başka riskleri beraberinde getiriyor. AVRUPA MERKEZ BANKASI'NIN SON ADIMI NEGeçtiğimiz Perşembe günü iki önemli para politikası kararını takip ettik. İlki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz kararıydı. Banka önceki iletişimi dahilinde oluşan piyasa beklentisinin paralelinde bir karar vererek politika faizini değiştirmedi. İkinci önemli karar ise Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararıydı. ECB, 11 yıl sonra ilk kez faiz artışına giderek 50 baz puan faiz artışı yaptı. Her ne kadar toplantı öncesinde 50 baz puanlık artışı dillendirilse de genel beklenti ECB'nin 25 baz puanlık faiz artışı yapacağı yönündeydi. Ancak banka yükselen enflasyonla mücadele etmek için sert olarak nitelenebilecek bir şekilde 50 baz puanlık bir artış yaptı. HAFTAYA FED NE YAPACAKECB tarafında gelişmeler böyleyken haftaya Fed'in faiz kararını takip edeceğiz. Fed son üç toplantıda toplam 150 baz puan faiz artırdı. Önümüzdeki toplantıda da en az 75 baz puan faiz artışı yapacağını bekliyoruz. Hatta en son gelen son 41 yılın en yüksek ABD enflasyonundan sonra 100 baz puanı dillendirenler de oldu. Diğer yandan Fed bilanço daraltmaya da devam ediyor. İlan edilen plana göre yıl sonuna kadar toplam 522,5 milyar dolarlık daraltmayı yapmış olacak. ŞİMDİ NE OLACAKYukarıda da belirttiğim üzere ECB oldukça sert sayılabilecek bir faiz artışı yaptı. Piyasaların ilk tepkisi bir süredir Euro aleyhine hareket eden EuroDolar paritesinin yeniden yükselmesi oldu. Ancak