14 Mayıs'tan 27 Mayıs'a; demokrasi, darbe ve ekonomi

Bundan tam iki hafta önce yine bu köşede Türkiye'nin demokrasi tarihine "Gizli oy, açık tasnif" yöntemi uygulanarak gerçek anlamda "ilk demokratik seçim" olarak geçen 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinin 72. Yıl dönümü münasebetiyle bir yazı kaleme almıştım. Bugün ise 14 Mayıs'ın kazananı Adnan Menderes ve arkadaşlarını idama götüren 27 Mayıs 1960 askeri darbesini ve ekonomik sonuçlarını sizlere hatırlatacağım.14 MAYIS EKONOMİYE NE KATTI14 Mayıs 1950 Genel Seçimleri sadece siyasi anlamda değil aynı zamanda ekonomi alanında da Türkiye'ye büyük kazanımlar getirmişti. Özellikle Türkiye'nin küresel ekonomi ile entegrasyon sürecini başlatan ve topyekûn bir kalkınma sürecini de beraberinde getiren Demokrat Partili Adnan Menderes yönetimi özel girişimin de önünü açmıştır. Ayrıca tarımda makineleşme hızlanırken Merkez Bankası rezervlerinde de belirgin bir artış sağlanmıştır.14 Mayıs 1950 seçimi ile 27 Mayıs 1960 askeri darbesi arasındaki süreçte Demokrat Parti iktidarının gerçekleştirdiği yatırımlar şöyleydi:"11 liman, 5 havalimanı, 8 sulama barajı, 5 termik santral, 18 HES'li baraj, 8 bin kilometre enerji nakil hattı, 3 petrol rafinerisi, 13 şeker fabrikası, 19 çimento fabrikası, 82 hububat silosu, 88 büyük ölçekli fabrika, 4 bin 576 kilometre asfalt yol, 30 bin kilometre köy yolu."DARBEDEN SONRA NE OLDUDarbe sonrası iş başı yapan cuntacıların ilk işi yatırımları durdurmak olmuş ve evvelki yatırımların hangilerinin faydalı hangilerinin faydalı olmadığı yönünde soruşturmalar başlatmıştır. Yani köylerin şehirlere bağlanması da dahil olmak üzere yapılan yatırımların faydalarını incelemeye almışlardır.Darbe, aynı zamanda Türkiye'nin 1960-1970 yılları arasındaki ekonomik büyümesine de çok ciddi darbe vurmuştur. Örneğin