Zarafet

Kendi değerlerimizi, kaybettiğimiz ahlaki kazanımlarımızı yeniden keşfedip yaşanır kılmaya her zamandan daha muhtacız. İşte o yitik değerlerimizden biri de zarafettir. Mantık doğruya, etik iyiye, estetik güzele, ruhani melekeler ise mükemmele taliptir. Zarafet, bütün bu taleplere, düşünce, ifade, eylem ve tarzda karşılık bulmuş olmanın adıdır. Zarafette, karakter sağlamlığı şarttır, disiplinli yaşam öncelikli ilkedir, bedii üslup kaçınılmazdır. İçe dönük zarafet, insanın kendi özüne saygıda kusur etmemesidir. Yani, yaratılış gaye ve hikmetine uyumlu davranışlar toplamını ele veren kamil hali kazanmış bulunmasıdır. Buna suskunluk şeklinde tezahür eden iç derinliği denilmesi de mümkündür. O, daim nefis muhasebesinden nasiplenen denge hassasiyetidir. Yine o, büyüdükçe tevazuu, bilindikçe mahviyeti artıran şuur göstergelerini tabii değerlere dönüştürme; yüklenilen "emanet" sorumluluğunu kavramakla yakından irtibatlı mahiyet bilincini, niyet, meyil, amel çizgisinde de sürdürebilme becerisidir. İçe dönük zarafet, nezafeti, nezaheti, iç duruluğunu, manevi mertebelerin her aşamasında koruyarak, ledün alemine ait adabı muaşerete eksiksiz riayet kuralına kusursuz itaat sonucu ulaşılan aşkınlıkları elde etme mazhariyetidir. O, atom altı parçacıklarının aynı zaman ve konumda hem parça hem de dalga olmaları misali, rasyonel ve irrasyonel gerçekliklerin bütününü aynı zaman ve zeminde temsil keyfiyetidir. Yani