Millet iradesini PKK'ya rehin vermeye hazırlar!

Selahattin Demirtaş'ın bu ülkenin cumhurbaşkanına yönelik yaptığı hakaretler anlaşılan bu makama talip olan kimseyi rahatsız etmiyor. Demirtaş'ın dili Türkiye düşmanı bölgesel güçlerin ve küresel çevrelerin yıkıcı dilidir. Erdoğan'da ifadesini bulan millet iradesine karşı içeriden ve dışarıdan geliştirilen, hatta finanse edilen nefret dilidir. Muhalefet medyasına bile sadece bunun için dünyanın parasını akıtıyorlar. Demek ki, Cumhurbaşkanlığı makamına talip olanlar, bu hedefe ulaşmak için şeytanla bile anlaşmaya dünden razı. Yalnız Demirtaş'a mağduriyet giysisi giydirerek bu amaçlarını meşrulaştıramazlar, söyleyelim. Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ve Demirtaş'ın desteğiyle kazandıkları koltuklara rahat rahat kurulabileceklerini sanıyorlarsa aldanırlar. Kendilerini çok geçmeden "millet iradesini" PKK'ya rehin vermiş bulurlar. "Bunlar ne yaptıklarını bilmiyorlar, akılsızlar" desek olmaz. Belki çoğu anlamıyor ama işin başındakiler ne halt yediklerinin farkında. Hatırlatırız; 2019 yerel seçimlerinde kazandıkları belediye başkanlıklarının hala diyetini ödüyorlar PKK'ya. Her fırsatta "o koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz" hatırlatması bir kırbaç gibi yüzlerine vuruluyor. Cumhurbaşkanlığı makamı belediye başkanlığına benzemez. Ülke yönetiminin başına gelmek farklı bir iştir. Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın, hatta altılı masanın sarıldıkları el Türkiye'yi büyük bir istikrarsızlığa, kaosa ve bölünmeye sürükleyecek eldir. Bunun sorumluluğu da vebali de çok büyük.HDP'NİN SON KARARI HDP'nin Kemal Kılıçdaroğlu