Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve Kandil...

Seçim sonuçları muhalefet açısından büyük bir yenilgi anlamına geliyor. Okuma yazması olan herkes bu sonucun farkında. Muhalefet cephesi de zaten bu sonucu algılamış durumda. Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkıp masa tokatlayarak "yenilmedim, ayaktayım" pozları vermesinin bir anlamı yok. Kılıçdaroğlu açısından 14 Mayıs akşamından itibaren cumhurbaşkanlığı mücadelesi bitmiş, CHP'de koltuğunu koruma mücadelesi başlamıştır. Meral Akşener de koltuğunu koruma derdine düşmüş, 7'li koalisyondan yollarını ayırmak için 28 Mayıs'ı beklemektedir. Ekrem İmamoğlu, içerideki adamlarını şimdiden Kılıçdaroğlu'nun üstüne saldırtarak CHP'nin anahtarını kendisine teslim etmelerini bekliyor. Mansur Yavaş, yalancı çoban çıktığı için kendisini kolay kolay toparlayamaz halde. Kılıçdaroğlu'nu destekleyen FETÖ'cülerin aldıkları dönüş biletleri yandı. Üç puan kaybeden HDP'nin "kilit parti" olduğu safsatası çöpe gitti. Bu seçim sonuçlarının en büyük kaybedenlerinden biri de Selahattin Demirtaş oldu. Demirtaş'ın Apo'nun yerine geçme, cezaevinden Mandela gibi çıkma hayalleri suya düştü. Kandil için ise durum çok daha ağır. 14 Mayıs terör örgütü PKK için de sonun başlangıcı anlamına geliyor. CHP medyası (Halk TV, FOX, Sözcü TV, Tele1, KRT) sabaha kadar "Kılıçdaroğlu önde", "Kılıçdaroğlu kazandı" yayınlarıyla büyük bir yalan rekoruna imza attı. Suçladıkları Anadolu Ajansı'nın da güvenilir, itibarlı, saygın bir kurum olduğu tekrar kanıtlandı. Anket firmaları içinde operasyon amaçlı