İstiklal Caddesi'nde patlatılan bombanın ardından tıpkı 2015'te olduğu gibi FETÖ, PKK-HDP ve CHP ortaklığındaki kara propaganda makinesi devreye girdi. Türkiye, her iftiranın bir itiraf olduğunu geçen sürede, tecrübeyle öğrendi. Bombayı patlatıp ardından Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni "bomba" patlatmakla, sivilleri katletmekle suçlayanlar açık ki, 5. Kol faaliyeti içindedirler. Kara propaganda makinesi karşı cepheyi bastırma, akılları bükme, zihinleri bulandırma adına devreye sokuluyor. Bu kara propagandanın etkili olması ve toplumun bütün kesimlerine ulaşabilmesi için siyasileri olduğu kadar sanatçıları ve akademisyenleri de kullanıyorlar. Aynı merkezden, aynı kalemden çıkmışçasına "Türkiye 2015'e dönüyor" paylaşımlarının sebebi bu. Hükümetin, 2015'te bombaları patlatıp sivilleri katlettiğini ima ediyorlar, daha doğrusu açık açık söylüyorlar! İstiklal'deki bombanın ardından PKK ve FETÖ hesapları yine devreye girerek saldırıyı hükümetin yaptığını yaymaya başladılar. CHP, HDP ve diğer muhalif cephe de hemen bu propagandaya sarılarak bombaları hükümetin patlattığını ima etmeye girişti. Kara propagandanın en etkili ayağını Türkiye'de sanatçı kılığındaki isimler oluşturuyor. Bunlardan biri "PKK'nın dediğine inanmalıyız, çünkü bugüne kadar hiç yalan söylemediler" diyen bir paylaşım bile yaptı. Yani "İstiklal'deki bombayı PKK değil, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yapmıştır" diyor. Gerçekten saflığından veya geri zekalılığından mı bu paylaşımı yaptı dersiniz Hiç sanmıyorum! "PKK yaptığı eylemleri üstlenir" ezberini dolaşıma sokmak için kendisine bu twiti özellikle attırdılar. Bombacının terör örgütü PKK'nın kullandığı bir maşa olduğu ortaya çıkınca uydurdukları yeni senaryoları dolaşıma soktular. "Yok, bombacı Suriye Milli ordusu mensubuymuş" falan... Bombacı kadın, terör örgütünün bugüne kadar kullandığı, beyni yıkanmış teröristlerden biri sadece. 2013 ve 2014'te başlayan,