Amerika da kurtaramadı

İstiklal Caddesi'nde terör örgütü PKK'nın katlettiği Ecrin yavrumuzun katillerine laf edemeyenlerin, TSK'nın "hesap vakti" paylaşımıyla bu katillere yönelik başlattığı hava operasyonuna kırk dereden su getirerek kara çalmaya çalıştıklarını görüyoruz. Terör örgütünü hedef alan hava operasyonlarının taşa, toprağa, doğadaki canlılara zarar verdiği gerekçesine sığınanlar bile var. Nasıl bir empati anlayışları varsa artık, Ecrin ve ailesiyle değil, terör örgütüyle empati yapıyorlar! Devleti suçlamak için oturdukları yerde bin türlü komplo teorisi uydurabilen bu çevreler, PKK'nın açık katliamını lanetleme iradesini gösteremediler. Dillerinden "2015 dönemi" hiç düşmedi; sanki 2015'teki bombalama ve katliamlar terör örgütü PKK ve DEAŞ'ın ortak eseri değilmiş gibi. PKK'lı hesapların peşine takılarak bombacının Somalili olduğunu, Eritreli çıktığını kanıtlamaya çalışanlar mı dersiniz; dövmesine bakarak bombacının PKK'lı olmadığını tespit eden acar gazeteciler mi dersiniz! CHP ve muhalefete yakın medyada gazetecilik maalesef PKK'ya toz kondurmama üzerine kurulmuş. Altılı masada birbirlerine girebiliyorlar; CHP'nin gazetecisi İYİ Parti'yi dövebiliyor ama sıra terör örgütü PKK ve HDP'ye gelince tuhaf bir şekilde, ittifak etmiş gibi susuyorlar. Birbirlerinin başını yarıp gözünü çıkarıyorlar ama PKK'ya gelince hiçbirinden ses çıkmıyor. Terör örgütünü temize çekmek için sanatçısından akademisyenine, gazetecisinden siyasetçisine, hep bir ağızdan "ama terör örgütü yapmadığını açıkladı" gibi inanılmaz bir cümleyi telaffuz edebiliyorlar! Yeşiller partisinden bahsediyorlar,