Millilik-küreselcilik ayrımı gelecek seçime damga vuracak

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin ilk yerli üretim istihbarat gemisi TCG Ufuk'un hizmete giriş töreninde yaptığı konuşmayı dinleyince AK Parti'nin siyasette en özgüvenli olduğu alanın yerli-milli savunma teknolojileri olduğu konusundaki kanaatim bir kez daha pekişti. Erdoğan "Türkiye gerçekleştirdiği savunma sanayii atılımları sayesinde, bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı" dedi. Bu söylem epeyce bir süredir sadece Cumhur İttifakı'nın kurucu ideolojisi olmakla kalmıyor, geniş kesimlerin iktidara dış politika ve savunma alanında güvenmesini de sağlıyor. "Ekonomi bu haldeyken AK Parti neden hâlâ birinci parti" diye merak edenler yanıtı tam da burada aramalılar. Suriye'de PKK'ya karşı yürütülen operasyonlar, Mavi Vatan doktrini, Karabağ zaferi, Libya ile yapılan anlaşmalar Tüm bu başlıklarda iktidar milli beka doktrini ile yerli savunma sanayii vizyonunu birlikte büyüttü. Buna karşılık başta CHP olmak üzere muhalefetin bu alanda hiçbir vaadini duymadık, duymuyoruz. Dahası muhalefet bloğu Atlantikçi-küreselci olmakla suçlanıyor. İktidara gelmeleri durumunda başta ABD olmak üzere Batı'nın isteklerine boyun eğerek milli menfaatleri yeterince koruyamayacakları ima ediliyor. CHP'nin HDP'ye karşı toleranslı tutumundan hareketle ABD'nin Suriye'de PKK devleti kurmasına müsade edileceği dahi öne sürülüyor. (Buna Babacan ve Davutoğlu'nun geçmişte İngiltere ve ABD ile dostane ilişkiler