Erdoğan Biden'a "Taziyenizi kabul etmiyoruz" dememiş çünkü...

Taksim'deki kanlı terör saldırısının ardından bombayı yerleştiren Suriye uyruklu Ahlam Albashır'ın sorgusunda PKKPYDYPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin-İdlib üzerinden Türkiye'ye eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını söylediği açıklanmıştı. Bu gelişme üzerine gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu taziye mesajı yayınlayan ABD Büyükelçiliği'ne tepki göstermiş, "Amerikan Büyükelçiliği'nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Kobani gibi terör bölgelerin besleyen, oradan Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa kendi senatolarından para gönderen bir devletle bizim müttefikliğimiz elbette ki tartışılmalıdır" demişti. Bu açıklamadan bir gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G 20 Zirvesi için gittiği Bali'de ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Biden'ın Taksim'de yaşanan terör saldırısından dolayı taziye dileklerini ilettiği belirtildi. Akla gelen ilk soru şu oldu; Cumhurbaşkanı Erdoğan da İçişleri Bakanı Soylu gibi Biden'a sitem etmiş midir Hatta "Taziyenizi kabul etmiyoruz" demiş midir Dün görüşmenin perde arkasına dair konuştuğum kaynaklar, buluşmanın ABD Başkanı'nın talebi üzerine gerçekleştiğini, kısa bir görüşme olduğunu ve yapıcı bir havada geçtiğini söylediler. Peki Taksim saldırısında PYDPKK bağlantısı gündeme geldi mi Bu sorunun yanıtını vermeden önce görüşmenin genel çerçevesinden ve denk geldiği konjonktürden biraz bahsetmek lazım. Biden özellikle tahıl sevkiyatı konusunda Türkiye'nin oynadığı rol için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmiş. Türkiye'nin F-16 talebiyle ilgili sürecin olumlu ilerlediğini, Kongre'den geçme ihtimalinin güçlü olduğunu söylemiş. Hatırlarsanız bir önceki yüz yüze görüşmede Biden'ın F-16 konusunda Cumhuriyetçilerin de ikna edilmesi gerektiğini anlatmıştı. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'den bir heyetin Cumhuriyetçi senatörler ve kongre üyeleriyle görüşmeler yapmak üzere ABD'ye gittiğini açıklamıştı. Bu seferki görüşme tam da ABD'de ara seçimlerin arkasından yapıldı. Üstelik Biden, beklenin aksine bu seçimden başarıyla çıktı. En azından büyük bir hezimet yaşamadı. Dolayısıyla artık eli daha güçlü. Ukrayna-Rusya savaşında oynadığı arabuluculuk nedeniyle prestij kazanan Erdoğan'ın da uluslararası siyasette özgüvenli bir döneminde olduğunu söylemeye gerek yok. İki gün önce CIA Başkanı'nın İstanbul'da Rus mevkidaşı ile görüşmesi de Türkiye'nin stratejik önemini göstermesi bakımından kritikti. Avrupa kışa enerji kriziyle girerken ABD de açıktan olmasa bile Rusya ile bir müzakere zemini olup olmadığını yokluyor. Bu da Ukrayna ve Rusya arasında denge siyaseti yürüten Türkiye'nin elini güçlendiriyor. Dahası Washington'da Türkiye'deki mevcut iktidarla ilgili hava değişiyor. Aslında ABD Başkanı Biden göreve ilk geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı mesafeliydi. İlk telefon görüşmesinin yapılması bile aylar almıştı. Fakat zamanla bu mesafe çok olmasa da bir parça daraldı. Çünkü hem ABD hem de Avrupa başkentlerinde "2023'te Erdoğan gidecek" algısı dağılmaya başladı. Türkiye'de siyasetin dinamiklerini yakından takip eden yabancı temsilciler kendi devletlerine 6'lı masanın aday çıkaramadığını, AK Parti aleyhine işleyen ağır havanın yavaş yavaş dağıldığını ve Erdoğan'ın siyaseten toparladığını anlatıyormuş. Dolayısıyla göreve gelmeden önce