İlkokulda ders çalışma isteksizliği

Çalıştığım danışmanlık merkezine anne ve babasıyla gelen Yağız, üçüncü sınıfta okuyordu. Yağız'ın kendinden iki yaş küçük erkek kardeşi vardı. Yağız, okula başlamadan önce bir sene ana sınıfına gitmişti. Yağız'ın anasınıfına başlaması, tam da kardeşinin doğduğu zamana denk gelmişti. Yağız, anaokulunu ve öğretmenini sevdiği halde aklı hep evde oluyordu. Annesi ve kardeşini düşünüyordu, annesinin kendini, kardeşiyle daha rahat ilgilenmek için anasınıfına gönderdiğini düşünüyordu. Her sabah okula giderken zor kalkıyordu, genelde her gün karnı ağrıyordu, sürekli annesine sorun çıkartıyordu. Anaokulunda öğretmeni hikâye anlatırken veya faaliyet yaptırırken sık sık dalıp gidiyordu. Okulda oyun saatlerinde de daha çok yalnız olarak bir köşede oynuyordu. Sonrasında, Yağız büyüdü ve birinci sınıfa başladı, danışanımın öğretmeni katı bir disipline sahipti ve mükemmeliyetçi biriydi. Yağız'ın sınıfındaki öğrencilerin birçoğu çok çalışkandı ve öğretmen çalışkan öğrencilere daha çok önem veriyordu. Yağız da boyu uzun olduğu için arka sırada oturuyordu. Ancak danışanımda dikkat eksikliği sorunu vardı, bu yüzden dersi anlamakta ve tahtada yazılanları görmekte zorlanıyordu. Bu yüzden ders başarısı da düşmeye başlamıştı. Okuma yazmada diğer öğrencilerden geride kalmıştı. Öğretmeni bir gün, Yağız'a matematikten bir soru sormuştu, danışan heyecanlanıp, kekeleyip, tahtada yazan soruyu çözemeyince, arkadaşları ona gülüp, dalga geçmişlerdi. Yağız, yerin dibine girmişti, çok utanmıştı, kendini başarısız ve zeki olmayan biri olarak görmüştü. O günden sonra ders çalışmak istemedi ve verilen ödevleri yapmamaya başladı. Öğretmeni danışanımın annesini görüşmeye çağırdı ve öğrencisini rehber öğretmene yönlendirdi. Rehber öğretmen, Yağız ve anneyle görüşmeler yaptı ve Yağız'da dikkat eksikliği problemi olabileceğinden şüphelendiğini söyledi. Gerçekten de Yağız, ders dinlemekte zorlanıyor, dersi dinlerken çabuk sıkılıyor ve sınavlarda dikkatsizlik yüzünden soruları tam olarak çözemiyordu. Ancak, tablette oyun oynarken saatlerce başından kalkmadan oyun oynayabiliyordu. Danışanım Yağız, üçüncü sınıfta okurken ders çalışma konusunda isteksizlik, ödevlerini yaparken zorlanma, kapasitesini tam olarak kullanamama, dikkat eksikliği ve kendine güven eksikliği, sınavlarda aşırı kaygılanma, performans kaygısı problemleriyle danışmanlık merkezine anne babasıyla geldi. Önce ebeveynlerden, oğullarının gelişim öyküsünü ve travma geçmişini dinledim. Sonra Yağız ile kısa bir tanışmadan sonra ona, "C.A.T Psikanalitik hikâyeler testi" uyguladım. Bir sonraki seansta anne babaya test sonuçlarını anlattım ve deneyimsel oyun terapisi hakkında bilgi verdim. Bir sonraki seansta Yağız'a "Moxo dikkat testi" uyguladık. Öğretmenine doldurması için, dikkat eksikliği ile ilgili bazı ölçekler verdik. Yağız'da test sonuçlarına göre, hafif düzeyde dikkat eksikliği vardı, zamanlama, hiperaktivite, dürtüsellik puanları yaşıtları seviyesindeydi. Yağız'ın dikkatini geliştirmek için, aileye "Dikkat geliştirme seti" önerildi. Yağız'la ileriki günlerde, oyun seanslarına başladık, danışanım ilk birkaç seans bana terapist olarak güveninceye kadar normal oyunlar oynadı. Daha sonraki seanslarda kardeş kıskançlığı ve annesinin onu kardeşi doğduktan sonra anasınıfına vermesiyle ilgili, onu rahatsız eden temaları oyuncaklarla canlandırdı. İleriki seanslarda bana da değişik roller vererek birinci sınıfta yaşamış olduğu ve bugün ders çalışma isteksizliğine yol açan travmasını canlandırdı. Ebeveynler ile her seanstan sonra onar dakikalık