Mahremiyete düşmanlık ve teşhirciliği sermaye edinmek

Hayatın asli anlam ve hedefini kaybeden fert ve toplum hızla kendine yabancılaşıyor. Modern hayat olağanüstü teknolojik ilerlemelere ve temin ettiği konfora rağmen bir türlü fert ve toplumun yaşama zevkini, huzurunu ve geleceğe güvenle bakabileceği sağlam karakteri temin edemiyor. Bilakis pahalı zevklere tutkuyla bağlanan kitleler en ucuz duyguların basit kurbanları oluyorlar sadece. Binlerce, on binlerce hatta milyonlarca insanın içerisinde yalnız kalan, dostluk ve dayanışma duygularından mahrum yaşamaya mecbur kalan kişilerin, ailelerin sayısı arttıkça artıyor. Stres ve depresyon adeta insan hayatının olağan bir parçası gibi kabul görüyor, anti-depresan ilaçlarla veya düzenli takip edilen birkaç seans terapilerle kontrol altına alınabileceği zannediliyor. Ne psikologlar, sosyologlar, psikiyatrlar ne de stres ve depresyondan mustarip olanlar sorunun köklerine inmeye, soruna köklü çözümler bulmaya yönelik esaslı gayretler sarf ediyor. Hastalıklı Model ve Davranışlar Modası Aydınlanma ve ilerleme fikrini, akıl ve bilimi biricik kılavuz hatta ilah edinmenin doğal sonucu olarak oportünizmfırsatçılık ve hedonizmhazcılık hem modern ulus devletleri hem de seküler ulus kimliği benimseyen kitleleri hücrelerine kadar kuşatmış durumda. Haz veren her şeyin tartışmasız bir biçimde doğru, iyi ve güzel olacağı, bireysel ve siyasi çıkarların önüne hiçbir ilke ve değerin geçemeyeceği inancı adeta saplantıya dönüşmüş durumda. Açık veya örtülü olarak durum bu minvalde ilerledikçe ne fert ve aile sükûnete erişebiliyor ne de toplumsal ve siyasal zeminde huzur ve güven veren bir iklim inşa edilebiliyor. İnsan ve topluma adeta kobay muamelesi yapılıyor. İnsan fıtratına dönmek ve ahlaki değerlere sarılmak yerine sadra şifa olmamış, sadra şifa olmamayı neredeyse ilke edinmiş Batılı sosyal bilimler literatürüne yeni kavramlar, semboller ve yöntemler katarak kaosu derinleştiren çıkmaz sokakta inat ediliyor. Yepyeni kavramlar, akılları dumura uğratan sembolleştirme ve yöntem önerilerinde muazzam bir enflasyon yaşanırken adalet, merhamet, dayanışma, edep, sevgi, sadakat gibi en temel insani duyguların yerlerde süründüğünü müşahede ediyoruz. Modern hayat tasavvuru Katolik Kilisesi'nin dogmatizmiyle mücadelede güya akıl ve bilimi rehber edinme adı altında antik dönem İyonya'sının hayat tarzını, İyonya'nın politeizmden panteizme, teşhircilikten ırkçılığa uzanan bütün hastalıklarını da yeniden hortlattı maalesef. Resim ve heykel sanatında başlayan kamusal alanı çırılçıplak insan tasvirleriyle terörize etme stratejisi önce roman, tiyatro ve sinemada