"Okyanusu geçip derede boğamazlar bizi"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'a ait bu söz. Dün akşam Habertürk'te katıldığı programda sorularımızı cevaplarken söyledi. "Kürt sorunu karşısında bu kadar büyük reformlar, açılımlar, değişimler yapmış AK Parti iktidarına rağmen, Kürtçe şarkı var diye konser yasaklayan, Kürtçe tabelaları indiren idari yöneticiler var buna ne diyorsunuz" sorusu üzerine ifade etti. Reklam arasında da, bu sözü ilk Diyarbakır'da söylediğini eklemeyi ihmal etmedi. AK PARTİ OKYASUNUSU GEÇTİ DEREDE BOĞULUR MU Diyarbakır ve Mardin'e gittiğimde de benzer cümleler kurmuştum AK Parti için. Bunca şey yapıp, sonunda nasıl Kürtlerin gönüllerinden düştü diye sordum sürekli kendi kendime. Aslında sadece Kürt sorununda değil, birçok konuda aynı cümleyi kurmalı AK Parti. Özgürlükler, reformlar, yenilikler, bir arada yaşama, bürokrasi, liyakat ve ehliyet Onlarca alanda okyanusu geçecek kadar ciddi işler yaptı AK Parti. Gelin görün ki, derede boğulacak kadar da acemilikler, yanlışlar ve hatalar yapıyor. İktidarının ilk on yılında bir bakan, bir bürokrat, bir yönetici atarken kılı kırk yaran, ehliyet ve liyakate azami özen gösterirken şimdi azami özensiz. Özgürlük ve reform dendiğinde akla AK Parti gelirken, şimdi hangi yasayı çıkartırsa çıkarsın, illa ki alan daraltan, yoruma açık ve insanları kaygılandıran bir kısıt maddesi oluyor ve tartışılıyor. 28 Şubat'ta yargının en büyük mağduru olan camianın iktidarında, insanlar yargıdan nasıl bu kadar şikayetçi olabilir Parayla mahkeme kararları alınıyor dedikoduları hiç bu kadar ayyuka çıkmamıştı. Pınar Gültekin davası gibi herkesin vicdanını kanatan kararlardan biri sadece. Yargı reformu yapıp, derede boğulmaya benzemiyor mu BÜROKRASİNİN ÜSTTEN BAKIŞI Bürokrasinin vatandaşa, seçilmişlere karşı saygılı davranmasına, devletin vatandaşın hizmetinde olduğu anlayışı bedeller ödenerek hayata geçirilmişti. Şimdi üstten bakan bir bürokrasi, devletin o saygın dilini kaybetmiş, nobran tavırlı görevliler göze batıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü resmi bir açıklama ile, Mustafa Yeneroğlu gibi insan hakları ve hukuk alanında herkesin