"Tenkit etmeyin, meşveret edin"

Haklı şûrânın ihlas ve tesanüdü netice verdiğini belirten Üstadın Nur Talebelerine tavsiyelerinden biri: "Birbirinizi tenkit etmeyiniz, medar-ı niza (çekişme konusu) bir mesele varsa meşveret ediniz."Bu tavsiyenin ne kadar hayatî bir öneme sahip olduğu, hizmet tarihi boyunca yaşanan birçok tecrübe ile defalarca görüldü. İnsan olan yerde elbette hatalar olabilir. Keza farklı fıtrat, mizaç ve meşreplere sahip olarak yaratılmış olan insanlar arasında şahsî ve hissî uyumsuzluklar da yaşanabilir. Veya bilhassa siyaset rüzgârlarının etkisiyle, dış âlemdeki hadiseleri değerlendirmede farklı bakış açılarıyla anlaşmazlıklar olabilir. Bu gibi durumlarda hata olduğu düşünülen hususlar uluorta ve kırıcı tenkitlere konu edilmeyip, meşveretlerle neticeye bağlanmalı. Fıtrat-mizaç-meşrep uyuşmazlığı veya fikir ayrılığı gibi hallerde, bunların uhuvvet ve tesanüdü zedeleyip sarsacak sonuçlar doğurmaması için meşveretler devreye girmeli. Şahsî ve hissî imtizaçsızlıkların ve siyasî fikir ayrılıklarının kalıcı küskünlük ve ihtilâflar meydana getirmesine fırsat verilmemeli. Bu tarz haller kırıcı tenkitlere konu edilmeden meşveret zeminlerinde müzakere edilerek karara bağlanmalı ve meşveretten çıkacak sonuca da herkes tâbi olmalı ve uymalı. Meşveret kararını da tenkit etmek gibi katmerli bir yanlışa asla tevessül edilmemeli. Meşveretten çıkan kararların herkes için bağlayıcı olduğu, bu kararların rağmına hele meşveret dışı zeminlerde ileri geri konuşulmasının fitneye