Şahs-ı manevî ile hizmete devam

Kutlular Ağabeyin 1990'da Kocatepe Camiindeki ilk Bediüzzaman Mevlidi sonrasında Tertip Heyetindeki Yeni Asya mensuplarıyla birlikte 15 gün gözaltında tutulduğu sırada çıkarıldığı MİT sorgusundan aktardığı anekdotlarda çok manidar hususlar var.Bunlardan biri, cemaatler arası ve cemaat içi ihtilaflar. O konularda çok net ve keskin bir duruş ortaya koymuş Kutlular Ağabey. "Beni cemaatler aleyhinde konuşturamazsınız. İçimizdeki ihtilâfları çıkaran da sizsiniz. Elinizi çekin, biz onları kendimiz çözeriz." Aynı tavrı, 12 Eylül darbesinden sonra İhtilal Konseyinin "Şartlarımıza uyun, beraber çalışalım" teklifiyle kendisine gönderdiği elçilere de gösterip "Süleymancılarla Millî Görüşçülere karşı işbirliği" teklifini kabul etmemiş. Bunlar, varlığını ve devamını hep farklı şekillerdeki darbe ve müdahalelerle sürdürme derdindeki resmî ideolojinin, kendi açısından tehdit olarak gördüğü kesimleri birbirine düşürme, çatıştırma ve içlerine fitne sokma taktiklerinin örneklerinden bazıları. Nur hizmetinin tarihine bakınca, bu taktiklerin bilhassa darbe sonrası dönemlerde değişik metodlarla uygulandığını görüyoruz. Üstadın vefatından ve 27 Mayıs'tan sonraki ayrılık bunun ilk örneği, ama Zübeyir Ağabeyin dirayetli toparlayıcılığı ile meşvereti sistemleştirip hâkim kılma gayretleri sonucu önemli ölçüde sınırlı ve mevziî kalmış. Zübeyir Ağabeyin vefatından ve 12 Mart müdahalesinden sonra fitneler farklı şekillerde sürdürülmüş.