Bu pahalılık niye

Son dönemde herkesin en çok konuştuğu ve dert yandığı konu pahalılık. Pazar ve marketlerde sürekli yükselen fâhiş fiyatlar.Fiyat artışlarına yetişmek mümkün değil. Semt pazarlarına gidenler artık birçok şeyi ya alamıyor veya önceden kiloyla aldığını artık neredeyse taneyle alıyor. Ya da utana sıkıla ezik ve çürük olanlarını almaya bakıyor. Pazar dağılıp tezgâhlar kaldırıldıktan sonra kalanları eşeleyip işine yarayacak birşeyler bulmaya çalışanlar ayrı bir hicran tablosu. Ete zaten hasret yaşayan, süt ve ürünlerine de erişemez hale gelen, dahası günlük ekmek ihtiyacını karşılamakta bile zorlanan fakirler için sebze-meyve de artık "lüks" oldu. Birkaç sene önce patates, yıllardır alışılmış fiyatların üzerine çıktığında herkes şaşırmış, normal seviyesine ininceye kadar gündemin ön sıralarında yer almıştı. Şimdi çok daha pahalı, ama artık kimse sözünü dahi etmiyor. Pazardaki bütün sebze ve meyveler için aynı şey geçerli. Hepsinde fiyatlar yüksek. Hem de hiç görülmemiş seviyelerde. İşin garibi, pazarcılar da şikâyetçi. Satış yapamıyorlar. Tarladaki üretici zaten isyanda. Masrafları katlanarak artan çiftçinin ekip hasadını yaptığı ürün para etmiyor. Kazanamayınca işi bırakıyor ve çiftçi sayısı azalıyor. Diğer gıda ürünlerinde de durum aynı. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarındaki zam sağanağı ve bunların diğer bütün alanlarda tetiklediği fiyat artışları ayrı bahis. Dövizin yeniden tırmanışa geçmesi de. Sene başında asgarî ücrete ve maaşlara yapılan