Başörtüsü, Ayasofya, aşir...

Türkiye'nin yeni bir seçime gittiği süreçte bunca olup bitenlere rağmen hâlâ iktidar partisine destek vermeyi düşünen bazı dindarların başlıca gerekçeleri başörtüsü yasağının kalkması ve Ayasofya'nın ibadete açılması. Bunların yanına Cumhurbaşkanının Kur'an okumasını ilave edenler de var.Sondan başlayacak olursak: Arada bir cemaat içinde Kur'an'dan bir aşir tilavet etmek, Kur'an'ın dört temel esasından biri olan adalet başta olmak üzere, mukaddes kitabımızdaki birçok İlahî emrin göz göre göre çiğnendiği uygulamaları görmezden gelme ve geçiştirme gerekçesi olur mu "Adaletle hükmedin ve emanetleri ehline verin, bir topluluğa olan düşmanlık ve kininiz size adaletsizliğe sevk etmesin" diyen Kur'an'ın "Yapmadığınız şeyi niye söylüyorsunuz" ikazına denk düşen hallerden, yalnızca aşir okumakla çıkmak mümkün mü!! Ayasofya'ya gelelim. Bu fetih sembolünün asırlarca devam eden aslî misyonuna tekrar kavuşturulması bizim bidayetten beri mücadelesini verdiğimiz bir hedefti. Tahakkukuna vesile olanlara teşekkür ettik ve ediyoruz. Ama bu takdire şayan hamlenin, ülkedeki hukuk dışı ve antidemokratik uygulamaların üstünü örtmek için kullanılmasına karşı olduğumuz gibi, bu dönemde zaman zaman çok siyasîleştirilen hutbelerin Ayasofya minberinde okutulmasına da itiraz ediyoruz. Ve başörtüsü... Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılmasında olduğu