Yurt dışında Türkiye'ye bakış çok farklı

Yurt dışında eski tanıdıklar ile görüşmeler yaptım. Fransa'da gazeteci arkadaş Pierre Jovanovic, seçimler için Türkiye'ye gelecek. Yazmış olduğu kitaplardan birisi "Koruyucu Meleklerin Varlığı Araştırması". "Dünya üzerinde bazı liderlerin bu koruyucu melekler tarafından korunduğu ve imkanların onlara açıldığını yazdım" dedi. "Recep Tayyip Erdoğan da böyle birisi, çünkü halkını gerçekten seviyor ve melekler onu koruyor" dedi. "Biz ona bahtı açık, kısmeti bol, bereketli deriz" dedim. Pierre'in "Seçim öncesi Batı'dan kirli oyunlar başlayacak" yazısını A Haber özet olarak verdi. Daha sonra İtalyan tenor arkadaş Joe Fallisi, ki kendisi Gazze'ye giden Mavi Marmara arkasındaki gemide olan arkadaş, ile de görüştük. Erdoğan'a olan Batı'nın muhalefeti ise Filistin'e ve mazlumlara verdiği destek, Batı'ya kafa tutmasından, Davos'ta dünya gündemine giren bir milletin uyanmakta oluğunu ve bunun diğer milletlere moral olduğunu, Lady Michele Renouf ile anlattılar. "Türkiye'de oy kullansak hiç düşünmeden Erdoğan'a oy veririz. Bizim böyle liderimiz yok" diye de ifade ettiler. İngiltere'nin Özbekistan eski Büyükelçisi, BM Deniz Hukuku Temsilcisi, Dundee Üniverstesi eski Rektörü, arkadaşlığımız eski yıllara dayanan Craig Murray ise, "Erdoğan eskiden Türkiye'nin başındaki insanlar gibi NATO ve ABD'nin her dediğine evet diyecek bir lider değil. Elbette ABD ve NATO'nun menfaatlerini düşünecek değil. "Önce kendi ülkesi Türkiye'nin menfaatlerinin ön planda olduğunu düşünüyor. Bu ise Batı'da Erdoğan'a aslında bir hayranlık oluşturuyor. Kıskanıyorlar da" dedi. "Diplomat olarak gördüğüm, bu kadar zor bir bölgede ayakta kalabilmek, halkı tarafından sevilmek, gerçekten bir dahiyane bir iş" dedi. Batılılar buna diktatörlük olarak algılıyor ve anlamakta gerçekten güçlük çekiyorlar. "Biz de onlar işin manevi sırrını çözemezler" dedik. İşin manevi kısmını anlayan Hollandalı miletvekili arkadaşımız Joram Van Klaveren,