Biz Akşener'i Kılıçdaroğlu'nu konuşurken belki de dünya değişti

Bu hafta pazartesi günü öğleden sonrasından itibaren Türkiye'nin ağzı laf yapan her vatandaşı Meral Akşener'in masaya dönüşünü, Kemal Kılıçdaroğlu'nun muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olmasını konuşuyor. Bugün dahil bu iştah sona ermiş değil. Buna karşılık salı günü ABD'nin Las Vegas kentinde yapılan Amerikan Fizik Derneği toplantısında başlayacak bir oturum için saatler öncesinden salona gelip yer kapan fizikçilerin konusu tamamen başkaydı.Neredeyse bir rock konseri kadar ilgi gören, kapıları program başlamazdan yarım saat önce kapatılan salonda New York eyaletindeki Rochester Üniversitesinden fizikçi Ranga Dias konuşacaktı.Dias ve arkadaşları, belki yaşadığımız dünyayı bir hayli değiştirecek bir buluş yaptıkları iddiasındaydı; oda sıcaklığında süper iletkenliği başardıklarını söylüyorlardı.Peki ama nedir süper iletkenlik ve bunun oda sıcaklığında yapılması neleri değiştirecekBildiğiniz elektrik akımı, aslında atomun içindeki elektronların bir atomdan diğerine doğru yolculuğudur. Elektronlar bu yolculukları sırasında başta içinden geçtikleri atomların manyetik alanları olmak üzere çeşitli dirençlere takılırlar. Zaten o yüzden hepimiz lise fizik derslerinde elektrik söz konusu olduğunda direnç diye bir kavramı da öğrendik.1911 yılında Hollandalı fizikçi Heike Kamerlingh Onnes çok ilginç bir keşif yaptı. Bazı atomlar, mutlak sıfıra (eksi 273,15 derece C) yakın sıcaklıklara kadar soğutulduğunda ve onlara çok yüksek basınçlar uygulandığında bu direnç yok oluyor, 'süper iletkenlik' adı verilen fenomen ortaya çıkıyordu. Yani elektrik akımı hiç bir dirençle karşılaşmadan serbestçe akıyordu.Elektriğin dirençle karşılaşmaması demek, üretildiği noktadan tüketildiği noktaya kadar hiç kayıp yaşamadan ulaşması demek. Bunun parasal değeri inanılmaz boyutlarda. Parayı bir kenara bırakın, elektriğin kaybolmaması demek, aynı zamanda bugünkü üretim kapasitemizin gereğinden çok ama çok fazla olması demek.Sadece para tasarrufu iklim krizinin sona ermesi diye düşünmeyin. Süper iletkenlik sayesinde süper manyetik alanlar da yaratabiliyoruz. Bu manyetik alanlarla mesela MR gibi tıbbi teşhis cihazlarımızı yapıyoruz; mesela Japonların meşhur 'Bullet Train'i gibi yerden yükselip havada ve müthiş bir hızla giden trenleri yapabiliyoruz.Bir MR cihazının 500 bin doların üzerinde bir fiyatla satılmasının ana nedeni, içindeki mıknatısların gücünü süper iletkenlik sayesinde çok arttıran özel soğutma ve yüksek basınç sistemi. Biz oda sıcaklığında süper iletkenliği sağlasak MR cihazının fiyatı birden bire herhangi bir ultrason cihazı fiyatına düşecek.Fakat tabii süper iletkenliği oda sıcaklığında başarmak için bilim 110 yıldır uğraşıyor ama henüz kaydedilmiş bir başarı yok. Örneğin kayda geçmiş rekor, Mikhail Eremets adlı bir Alman fizikçinin 2015'te ulaştığı eksi 70 derece C ve 155 gigapascal'lık bir basınçtı. (Dünyamızın çekirdeğindeki basıncın kabaca yarısı kadar, yani muazzam bir basınç.)Bu rekor bile süper iletkenliğin pratikteki kullanımını kısıtlamayı sürdürüyor.Fizikçiler, uzun yıllardan beri süper iletkenlik konusunda sihirli atomun hidrojen olduğunu düşünüyor. Hidrojeni süper iletken kılmak için o kadar fazla soğutmanın gerekmeyeceğini düşünüyor. O yüzden de 'hidrit' adı verilen hidrojenli bileşikler veya moleküller üzerinde çalışıyorlar.Geçen