Halk ve Demokrasi

12 Haziran Pazar günü Milli Gazete'nin düzenlediği toplantının konuğu Saadet Partisi Genel Başkanı muhterem Temel Karamollaoğlu idi. Ancak birkaç gündür süren küçük bir rahatsızlık dolayısıyla katılma imkânım olmadı. Türkiye'nin her alandaki temel sorunlarının giderek açmaza doğru sürüklendiği şu günlerde Sayın Karamollaoğlu'nun tespitlerini yerinde dinleme fırsatından mahrum kaldığım için üzgünüm. Bu vesileyle, yoğun bir yönetim, onun yol açtığı başta iktisadi sorunlar giderek siyasal, ahlâki, kültürel ve toplumsal bir boyuta doğru evrilme niteliği göstermeye başlamıştır. Siyasi iktidarın karar ve uygulamaları insan, toplum ve devlet olgularını yok sayıcı bir yönde adeta derinleşmektedir. Sorunun kavranılması için temel bir yaklaşım gereği söz konusudur ve hatırlatıcı birtakım bilgileri yeniden gözden geçirmenin yararlı olabileceği düşünülebilir. pushfn('ads'); Devletin siyasi iktidarının, ayrıca herhangi bir toplumda ya da toplulukta yönetime ilişkin yetkilerin ve yetkilendirmelerin (mesela köyde muhtar ve ihtiyar heyetinin) yenilenmesini belli dönemlerde yapılan seçimler ile gerçekleştirmeyi hedefleyen demokratik rejimler, bu yönüyle diğer siyasi rejim (mesela otoriter, totaliter) türlerinden farklılığını da vurgulamış olmaktadır. Seçimler aracılığıyla siyasi iktidarın el değiştirmesi, dayanılan ilkenin yeniden hatırlanması anlamını içermektedir. Siyasi iktidarın el değiştirmesinde; ne veraset yoluyla iktidarı kullanacak olanınolanların nasbı ve tayini usulü, ne ihtilal ve benzerleri yoluyla baskı ve şiddet yöntemiyle başa geçeceklerin usulü veya yöntemi tecviz edilmiş olmamaktadır. Siyasi iktidarın meşru sahibi kabul edilmiş olan halkın (Grekçe: demos) iradesinin, geçen zaman dikkate alınmak suretiyle, yeni şartlar yönünden bir kez daha beyan edilmesi öngörülmektedir. Böylece, daha önce, mesela beş yıl önce, siyasi iktidarın kullanımına yetkili kılınan siyasi kadronun tasarruf, karar ve uygulamalarından halk hoşnut ise ve tekrar iradesini onun lehine beyan etmişse, bu, beş yıl daha devam etmesi için cevaz, izin vermesi anlamına gelecektir. Aksi taksirde, bir başka siyasi kadroyu yetkili ve sorumlu kılma yolunu açacaktır. pushfn('ads'); Genel olarak, demokratik siyasi rejimin meşruiyeti böyle bir meşru seçimle temellendirilmektedir. Bir dereceye kadar, seçimi, siyasi iktidarın meşruluğunu sağlayan mekanizma, düzenek olarak görmekte sakınca yoktur. Fakat sorunu sadece seçim mekanizmasının meşruiyet belirleyicisi şeklinde almayıp, buna karşılık halkın irade beyanının, yani irade açıklamasının göstergesi olarak değerlendirmek istediğimizde, farklı bir düzleme girmek kaçınılmaz olmaktadır. Üstelik sorun derinleşmekte ve kendiliğinden iradenin özüne ilişkin (mesela özgürlük, güvenlik gibi) bir takım tartışmaları gerekli kılmaktadır. Kuşkusuz, demokrasiyi halkın kendi kendini yönetmesi anlamında düşündüğümüzde, yönetmenin doğrudan olmasını (doğrudan demokrasi), tek ve mutlak bir yol, yöntem şekline indirgemek, ihtimal dâhilindedir, ama salt bu anlamla yetinmek doğru değildir. Temsili olarak adlandırılan yöntemin (temsili demokrasi), gerekli ve yeterli kurallar ve kurumlar çerçevesinde, yürürlük (mer'iyet) kazanabileceğini de daima gözden ırak tutmamak şarttır. Gerçi, doğrudan demokrasinin, toplum olgusu söz konusu edildiğinde, ideal bir hedefi işaret etme niteliği taşıdığı açıktır. Böyle olmakla birlikte doğrudan, temsili ya da katılımcı demokrasilerde bile, siyasi iktidarın el değiştirmesi sürecinin sonuçlanmasında, seçimden önce halkın irade açıklama olgusunun temel