Bir demin geldiği, bir başkasının geçtiğidir

"Hayır" dedim telefonda, "bu dediğini yapamam, insana güvenimi kaybetmek yerine emeğimi kaybederim daha iyi."Gündüz, bir başka arkadaşa, daha doğrusu bir kardeşe Üsküdar'ın o herkeslerin vakit geçirdiği çay ocağında da söylemiştim benzer bir şey: "Yapınca elime geçeceğini umut ettiğim şey, yapmayınca elimde kalacak olandan daha değerli değil."Öyle anlattılardı. İnanmadıydım ben. "İnsan insanın yurdudur" diyen adamı Şam'da mı, Buhara'da mı, Paris'te mi ne görmüşler en son. Bir taze mezarın başında nebbaşlık yapıyormuş."Hayal ettiğim bütün masalarda mesele başkaydı her seferinde" demek ve eklemek istiyorum sanki: "Beni kimse anlamadı."Çocukça bir saflık yok mu bu "beni kimse anlamadı" lakırdısında Var sanki. İnsanın insanı anlayabileceğini düşünmenin saflığının yanı sıraŞunu yazmış geçenlerde Muhammet hoca. Nabi'den nakille: "İzzet-i saltanat-ı Mısr'a taleb-kâr olmak Keyd-i ihvân-ı bün-i çeh kûşe-i zindân yoludur""Mısır'ın saltanat ve onurunu istiyorsan" diyor büyük şair, "kardeşlerin ihanetine, kuyunun dibine, zindan köşelerine rıza göstereceksin. Yol oradan geçer."Mısır'ın saltanatını da, izzet ve onurunu da istemiyorum ben. Zindana, kuyuya, ihanete bunun için dayanmam gerekiyorsa asla dayanmayacağım. Çünkü her Mısır'a bir Yusuf yeter. Kaldı ki ben illa içinde Mısır'ın geçtiği bir kelam edeceksem şunu seçerim: "Mısrın hazinesi değer gözlerin."Öyledir. Aşkla yaşamaya, aşkla geçmeye, sıratın önünde durup aşk ile yekten nida etmeye yarar dünya dediğin. Aşkın yoksa nidan olmaz.Dün Cuma'da Mehmet hoca, caminin avlusundaki duvara tutuna tutuna büyümüş sarmaşık hakkında konuşurken "aşk kelimesinin Allah için kullanılmasını doğru bulmayan âlimler olmuş" dedi. "A-şe-ka" fiilinden sigayla uyumsuz da olsa muazzam bir silsileyle "sarmaşık"a varıyoruz. Yaşamak için başkasına tutunmaya mecbur olmaya yani."Hub" dedi sonra, "doğru kelime olarak onu öneriyorlar.""Şu benim divane gönlüm yine hubdan huba düştü"deki kelime evet. Muhabbet kelimesinin anneciği işte. "Muhabbetten oldu Muhammed hâsıl Muhammed'siz muhabbetten ne hâsıl" denilmiş ya. Oradaki.Ben buraya uzun sürmüş bir yoksulluktan geldim.