Katliam ve vahşet tekrar başlamamalı!

Siyonist İsrail Hükûmeti ateşkes, insani ara vs. dinlemiyor... Yetmiş beş yıldır Filistin halkına kan kusturan İsrail, Gazze'de nihayet verilen dört günlük insani araya da beklendiği üzere riayet etmedi. Çünkü İsrail'in hedefi barış ve çözüm değil. Siyonizm'in nihai maksadı, Filistin halkını topyekûn vatanından sürgün etmek... Bunun için Gazze'de yine havadan bildiri attı ve tehdit etti: (Güney'den Kuzey'e gitmeyin, vururuz) dedi. Ve aynı kalleşliği bir kere daha yaptı. Malum daha önce, (Güney'e gidiniz, orası güvenli) demişti. Fakat Güney'e gitmeye çalışan sivil, çocuk, kadın yani tamamen savunmasız insanları yoldayken barbarca katletmişti. Böylece canlarını kurtarmaya çalışan talihsiz Gazzelileri alçakça tuzağa düşürmüştü. İşte güya insani aradan istifadeyle, çarnaçar Güney'den Kuzey'e gitmeye çalışanları da, Siyonist katiller aynı şekilde hedef aldı. Nereden bakarsanız bakın, kana doymaz bir canavar var karşınızda!.. Dünya barışı için en büyük tehdit olan bu kan içici canavarın, mutlaka durdurulması gerekiyor. Gelgelelim bu işle yükümlü Birleşmiş Milletler Teşkilatı, tek kelimeyle paralize olmuş durumda. Bırakınız saldırgan ve savaş suçlusu İsrail'i durdurmayı, BM Genel Sekreteri Guterres; Refah sınır kapısından, Gazze toprağına bile geçemedi. Bundan daha büyük acizlik olabilir mi Dahası var; İsrail 47 gün boyunca Gazze'de yüzden fazla BM görevlisini katletti. BM'ye ait onlarca yardım ofisini, okul ve hastane binalarını resmen ve alenen tahrip etti. Açık ve net, İsrail resmen BM'yi yok sayıyor.

İsrail'in bu cüretinin nereden geldiğini biliyoruz. 2003 yılında, ABD Irak'ı işgal ederken; aynı şekilde BM Güvenlik Konseyini, âdeta kâğıt gibi buruşturup kenara atmıştı!.. O gün bugündür BM'nin felç hâli devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öteden beri dile getirdiği üzere, BM Gazze'de tamamen fonksiyonsuz kaldı. BM teşkilatının bu hâliyle dünya meselelerine çare ve çözüm bulması hayaldir. Bu sakil durumun süratle ortadan kaldırılması lazım, ama nasıl İsrail terör devletinin, ABD'ye yaslanarak bu şekilde dünya nizamını tehdit etmesine karşı, şayet bir tedbir alınamazsa, insanlık çok büyük bir tehdit ve tehlike ile yüz yüze demektir. Amerika ve onun kuyruğuna takılmış olan Avrupa ülkeleri, bu duruma bilerek ve isteyerek çanak tutuyor. Fakat peşinden nelerin gelebileceği hususunda tam bir körlük içinde! Hâl böyle olunca ABD ve AB'ye rağmen (ABD bu meselenin tam kendi kontrolünde olması ve dar çerçevede kalmasını istiyor...) yeni alternatifler bulmak gerekiyor. İslâm İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi'nin ortak zirvesinde, alınan kararlar doğrultusunda, teşkil edilen 'komitenin' çalışmaları bu konuda bir açılım mahiyetinde. Türkiye, S. Arabistan, Katar, Mısır, Endonezya, Nijerya ve Ürdün'den delegasyon üyeleri Çin'den başlayarak, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika başta olmak üzere, diplomasi maratonunu başlatmış bulunuyor. Bu gayretlerin olumlu bir sonuç vermesi temenni edilir. Aksi hâlde Gazze'deki vahşet ve soykırım, hakikaten dünya barışını temelinden dinamitleyecek mahiyette. 7 Ekim'den bu yana yalnız Gazze'de değil, Filistin topraklarının tamamında bir Siyonist vahşet yaşanıyor. Batı Şeria ve Kudüs'teki Filistinlilerin maruz kaldığı insanlık dışı saldırılar Gazze'yi aratmıyor...