Siyaset ve Şuur

Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Müslümanlığı muhafazakârlık olarak tanımlayan çoğunluk, İslam'ca bir siyasetin olmadığını zanneder. Bir kesim ise, hilafet kavramıyla bir şeyler ifade etmeye çalışırlar ama ortaya anlaşılır bir şey koyamazlar. Ancak Müslüman toplumun içinde öyle bir grup vardır ki, onlar "Hakk'ı" üstün tutmanın gereği olarak, kutuplaştırmayı, gruplaştırmayı değil birleştirmeyi ve bütünleştirmeyi esas alırlar ve İslam'ın telkin ettiği siyasetin "ıslah, adil düzen ve İslam Birliği" yolu olduğunu çok iyi bilirler. Ülkemizde Hakk'ı üstün tutan bu kesim, kendilerini "Millî Görüş" ile tanımlamışlardır. Siyaseti; Allah'ın rızasını kazanmak, yaratılmışlara hizmet, şefkat ve merhamet olarak gören Millî Görüş mensupları, bu kavram ile kendilerini, muhafazakâr demokratlardan, slogancı, sağcı, solcu, liberal ve radikal kesimlerden ayırmış oluyorlar. Millî Görüş'e göre siyaset; fert ve toplumun dünya ve ahiret saadetini temin etmek maksadıyla yönetimlerine talip olmak olarak tanımlanır. Bu siyaset, ilhamını Kur'an'dan, sünnetten ve salim fıkıhtan alır. Millî Görüş siyasetinin en önemli özelliklerinden birisi de, fert ve topluma zarar veren bütün kötülüklerle mücadele etmek, bu kötülükleri savunan zalimlerin karşısında olabilmektir. Millî Görüş gömleğini çıkardım diyenler, "ıslah, adil düzen ve İslam Birliği" yolundan "ifsat, faizci kapitalist düzen ve Avrupa Birliği" yoluna sapmışlardır. Bu; Hakk'ı üstün tutan bir zihniyetten, kuvveti üstün tutan bir zihniyete dönme olayıdır. Millî Görüş gömleğini çıkaranlar, işbirlikçilik gömleğini giymişlerdir. Şuur, bu gerçeği görebilmektir. Gaflet, insanın gözünü "ıslah, adil düzen ve İslam Birliği" siyasetine karşı kör ediyor. Bu gaflet ile onlar sevdiklerine, fert ve topluma ve de kendilerine zulmediyorlar. Hayra değil şerre hizmet ediyorlar. pushfn('ads'); SİYASETİN DIŞINDA KALMAK Biz siyasetle ilgilenmiyoruz diyenler, insanın yaratılmış olduğu gayeyi görmezlikten gelenlerdir. Gerçek şudur ki, siyasetin dışında kalan tek bir insan bile yoktur. Yani insan, her ne kadar siyasetten anlamadığını ya da siyasete ilgi göstermediğini söylese de, mutlaka bir siyasi görüşe sahiptir. Çünkü insanlar benimsedikleri siyasi görüşe göre oy kullanıyorlar. Hayrın yanında olanların, şerrin karşısında olmaması gibi bir durum olmayacağı gibi, şerrin yanında olanların da hayrın karşısında olmamaları düşünülemez. Siyaset; akıl, irade ve şuur olmadan olmaz. Bu yüzden mahlûkat içinde yalnızca insanlar bir siyasete sahiptirler. Kedilerin bir idare etme meziyetinden söz etmek abestir, çünkü kedi insan değil hayvandır. Demek ki, siyasi bir görüşe sahip olabilmek için, insan olmak gerekir. Mülkün sahibi olan Allah, yeryüzünde insanı bir halife olarak yaratmıştır. Ona, nasıl bir siyasi çizgiye sahip olması gerektiğini de, kitap ve peygamberler yoluyla bildirmiştir. Bu siyasetin temeli adalete dayanır. Adalet düzeninin tek adı vardır, o da İslam'dır. Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerine indirilen kitapları ve İslam'ca siyaseti değiştirdiler, hahamlarını, rahiplerini ve kâhinlerini ilah edindiler, adil siyaset yolundan zulüm siyaseti yoluna döndüler. Sapıttılar ve ilahi gazaba uğradılar. Siyasette müstakim olan yolu benimseyenlere Müslüman adını veren Allah'tır. Allah'ın insanı sorumlu kıldığı adil siyaseti önemsiz görenlerin sonu, Yahudi ve Hristiyanların sonundan farklı olmayacaktır. pushfn('ads'); ÜSTÜN SİYASET Üstün siyaset; Batı'nın yani AB'nin, ABD'nin ve İsrail'in temsil ettiği siyaset değildir. Üstün siyaset; Allah'ın siyasetidir. Bu siyaseti tarih boyunca peygamberler ve inananlar temsil etmişlerdir. Günümüzde ise bu kapıyı Millî Görüş mensupları tutmuştur. Bu gerçeği her zaman ifade etmek gerekir. Millî Görüş'ün tek temsilcisi ise Saadet Partisi'dir. Saadet Partisi'nin durduğu yerle ilgili olarak algılar üretiliyor ve üretilen