Saadetimiz İçin Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Türkiye'nin ve dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük tehdit, ırkçı emperyalizmin ürettiği materyalizm ve kapitalizm zihniyetidir. Bu zihniyetin insanlığa dayattığı tek şey; "ya benim kölem olursun, ya da ölürsün" teklifidir. Bu dayatmalardan kurtulmanın tek çaresi vardır, o da Milli Görüş'tür. Milli Görüş'e sarılmadan ırkçı emperyalizmin tehditlerinden kurtulmak ve saadet içinde yaşamak hayalden öte geçmez. Fert ve toplumların saadeti için altı şu şey gereklidir. 1. Saadet için "materyalizm değil maneviyatçılık" esas alınmalıdır. Zira kapitalist rejimlerdeki tüm baskılar, materyalizmin ve Darvinizm felsefesinin bir sonucudur. Darvinizm'e göre, kuvvetli ırkların zayıf ırkları yok etmesi doğanın bir gereğidir. Bu asırda meydana gelen ilmi gelişmeler, Darvinizm ve materyalizmin artık geçerli olamayacağını ortaya koyarken, diğer yandan insanlığın yaşadığı zulümler esasen temeli düşmanlık ve savaş olan materyalizmin itibarını ortadan kaldırmış, temeli şefkat, sevgi, kardeşlik, huzur ve barış olan maneviyatçılığı ön plana çıkarmıştır. Maneviyatsız saadet olmaz. 2. Saadet için "çatışma değil, diyalog" esas alınmalıdır. Batı, kuvveti üstün tutan bir zihniyete sahiptir. Bu zihniyetin önündeki tek engel İslam'dır ve Batı, İslam'ı yok etmek için savaşmaktadır. Onun için NATO, İslam'ı düşman olarak tanımladı ve bu gaye ile savaşlar yapıldı, katliamlar sergilendi ama görüldü ki bu dahi bu savaşları ve katliamları yapanlara huzur ve saadet getirmiyor. pushfn('ads'); Bilinmesi gereken husus; düşmanlığın hiçbir zaman çıkış yolu olmadığı, huzur, saadet ve barış için düşmanlığın değil diyalogun, samimi işbirliğin ve dayanışmanın, barış içinde bir arada yaşayan çok kültürlü bir saadet dünyasının esas alınması gerektiğidir. 3. Toplulukların saadeti için "çifte standart değil, adalet" esas alınmalıdır. Batı: "İnsan hakları ve özgürlükler sadece bizim için olsun" zihniyetine sahiptir. Müslümanlığın temeli barış ve şefkat olduğu halde Batılı ülkeler, onu terörizm ile eş tutmaya başladılar. Öyle ki organize suç mefhumunu bu yüzden ortaya atarak Müslümanları organize suç işlemeye hazır bir potansiyel tehdit gibi görüp onlara insan haklan verilmesin diyecek kadar ileri gittiler. Müslüman ülkelere çifte standart uygulamaya başladılar. Bu tutum, toplumlar arasında mutluluk yerine gerginlik, çatışma ve düşmanlık duygularının doğmasına sebep oldu, faydalı değil, zararlı olduğu anlaşıldı. Bu gerçekten alacağımız ders; insan haklan ve özgürlükler yalnızca bize değil, herkese, tüm insanlara lazımdır ve saadet için çifte standart değil, adalet esas alınmalıdır. 4. İnsanların mutluluğu için üstünlük "tekebbür değil, eşitlik" esas alınmalıdır. 20. asır boyunca bazı gelişmiş ülkelerin sahip oldukları maddi güce güvenerek diğer ülkelere hep yukarıdan baktıkları görülmüştür. Bu tekebbürdür ve huzursuzluğa sebep olmaktadır. Devletler arasındaki münasebetlerde artık üstünlük iddialarının değil eşitliğin esas alınması saadet için gereklidir. 5. İnsanların saadeti için "sömürü değil işbirliği" esas alınmalıdır. Batılı zengin ülkeler gelişmekte olan ülkelere ağır faizlerle borç vermeyi, onların zenginliklerini "elimde fırsat varken niçin ezmeyeyim" düşüncesiyle tek yanlı olarak sömürmeyi esas almışlardır. Bu zalimce bir yaklaşımdır. Olması gereken ise, toplumlar arasında "sömürünün değil", bütün taraflar için yararlı "samimi bir işbirliğinin" esas alınmasıdır. 6. Toplumların saadeti için baskı ve faşizmin değil, insan hakları ve hürriyetlerin esas alınmasıdır. Batı'nın benimsediği kuvveti üstün tutan hak anlayışı ile insan hakları ve hürriyetler geliştirilemez. Bunun için hakkın hak anlayışı tek çaredir. pushfn('ads'); SAADETİN BEŞ TEMEL ESASIBir ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulup saadete ulaşması için beş hususun gerçekleşmesi gerekir.1.