Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. İslamsız da saadet olur zannı, bir güncel yanılgıdır. İslamsız saadet olmaz, bu gerçeğin ta kendisidir. Adil bir düzen, yeni bir saadet dünyası kurulmadan fert ve toplumların saadet bulması mümkün değildir. Mümkün olsaydı Allah, yarattığı kullarına, İslam dinini bir hayat düzeni olarak göndermezdi. Bu bakımdan insan hayatı, hak ile batılın mücadelesinden ibaret bir imtihandır. Cenab-ı Hak'tan niyazımız, bizlere Hakk'ı Hak, batılı batıl olarak bilmek, Hakk'ın kapısını tutup hayata hâkim kılmak ve batılı önlemek şuurunu nasip buyurmasıdır. Cenab-ı Allah bu kâinatı, hak ve batılın mücadelesi üzerine yaratmıştır. Allah bizim iyilik yapmamızı istiyor. Bunun için bize, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü, güzelle çirkini, zulümle adaleti ayırma kabiliyeti vermiş ve bizi diğer canlılardan üstün olarak yaratmıştır. Ve Allah bize şöyle diyor: pushfn('ads'); Ey kulum ben size doğru ile yanlışı ayırma kabiliyetini veriyorum, doğru ile yanlışı ayırdıktan sonra sizi serbest bırakıyorum. İsterseniz bütün insanların saadet bulması için doğruya hizmet edersiniz, isterseniz insanlara zulmetmek için yanlışa hizmet edersiniz. Kendi iradenizle doğruya hizmet ederseniz, o takdirde sevap kazanmanıza vesile olur. Şeref ve izzetinizle sevap kazınırsınız. Size bu şerefi bahşetmek için hepinize "cüzi irade" verdim, böylece sizi meleklerden üstün yarattım. Kul olarak sevap kazanabilmek için, mutlaka hak ve batıl mücadelesi ile karşı karşıya olacağız, hakkı tutacağız, batılı men edeceğiz, böylece şerefimizle sevap kazanıp Allah'ın rızasına ulaşmak suretiyle, inşallah büyük bir mükâfata nail olacağız. İşte bu nedenden dolayı Hz. Adem'den bu yana hak ve batıl mücadelesi var olmuş, kıyamete kadar da var olacaktır. Hak, Hz. Adem'den beri atalarımızın tuttuğu yoldur, buna Milli Görüş denir. Milli Görüş kapısını Saadet Partisi tutmuştur. Batıla gelince, hadis-i şerifte, "Küfür tek millettir" buyrulmuştur. Bunun manası, küfür bir merkezden yönetiliyor demektir. Bu merkez, ırkçı emperyalizmdir. Bu kapıyı ise, ırkçı emperyalizmin gayelerine hizmet eden işbirlikçi partiler tutmuştur. CHP gibi AK Parti'nin tuttuğu yol da hak yol değildir. AK Parti de hakka hizmet ediyor zannı, güncel bir yanılgıdır. pushfn('ads'); DOĞRU TEŞHİS Doğru teşhis koymadan doğru tedavi olmaz. Biz öyle bir milletin evlatlarıyız ki, Asr-ı Saadet'te dünyaya İslam güneşi gelmiş, hâkim olmuşuz. Raşit halifeler döneminde hâkim olmuşuz. Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar döneminde hâkim olmuşuz ve 11 asır boyunca bütün insanlığın saadeti için dünyada adil bir düzen kurmuş bir milletin evlatlarıyız. Ama takdir-i ilahidir ki son üç asırdan beri maddi güç ırkçı emperyalizmin eline geçmiş ve dünya saadet dünyası olmak yerine, bir fesat dünyası haline dönmüştür. O milletin evlatları olarak şimdi bize düşen vazife, yeniden saadet dünyasını kurmaktır. Bu mücadeleyi verirken bunu engellemek isteyen ırkçı emperyalizme karşı, şuurlu olmaya, bunun aldatmalarına karşı uyanık olmaya, onun oyunlarına gelmemeye mecburuz. İşte bu yüzden, ırkçı emperyalizm bizi kendisine köle yapmak için nasıl aldatıyor, nasıl bizi oynatıyor, nasıl kendi hedefine varmak için kullanıyor, bunları bilmemiz gerekir ki bu tuzaklara düşmeyelim, ecdadımız gibi yeniden yeryüzünde bir saadet dünyasını kuralım. Irkçı emperyalizm; "Biz dünyanın efendisiyiz" diyor. "Cenab-ı Hak bizi insan olarak yarattı, diğer ırkları önce maymun olarak sonra insan olarak bize hizmetkâr olarak yarattı, biz üstün ırkız" diyorlar. İnançlarının amentüleri dört maddedir. 1. Biz üstün ırkız, 2. Bu gerçek nazariyatta kalmayacak, fiilen tahakkuk edecek, 3. Bunun tahakkuk etmesi için bizim üç görevi yerine getirmemiz lazım. Bunlar; Fırat ve Dicle arasında bulunan alanın hepsinde Büyük İsrail'i