Yeşili Öğreten Adam

DOĞRUSU artık aktif olarak kullanılmayan İstanbul'un eski havalimanına millet bahçesi olmak yakışırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yakışanı yerine getirdi. Bu hayırlı hizmete vesile olmak da gelmiş geçmiş tüm liderlerden ziyade Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakışırdı. Dün İstanbul'un Fetih Kutlamaları eski havalimanında yapıldı ve ilk fidanlar dikildi. Siz bakmayın bugünlerde muhalefetin yeşil, çevre, doğa diye bir türkü tutturduğuna. Onların çevreciliğini biz Bodrum'da, Çeşme'de bir metre bile yeşil alan bırakmamalarından, Acarkent'ten, Zekeriyaköy'deki villalarından biliriz. Kendi yaptıkları doğa kıyımlarının faturasını AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı'na yüklemek derdindeler. Aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'ye çevreciliği öğreten kişidir. Üstelik henüz AK Parti'yi kurmadan önce İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı günlerinde. Erdoğan İBB başkanı olduğu günlerde kentte sular akmıyor, çöpler toplanmıyor, hava kirliliği çocuk ve yaşlıların sokağa çıkmasına izin vermiyordu. Erdoğan hızla bu temel meseleleri çözerken bir yandan da şehrin yeşil ve çevre meselesine el attı. İstanbul koca bir beton yığını halindeydi. Şehir içlerinde, mahallelerde insanların bahçelerine diktiği tek tük ağaçlar haricinde ne bir yeşil alan, ne park, ne de ağaç vardı. İstanbul'un kalbinden geçen iki çevreyolunun etrafı mezbelelik gibiydi. Bırakın bugün İmamoğlu'nun söke söke bir türlü kökünü kurutamadığı dikey bahçeleri, kavşaklarda bir metre çim, bir ağaç, tek kök çiçek yoktu. İBB başkanı Erdoğan hızla bir yeşillendirme seferberliğine girişti. Çevreyolunun etrafındaki kavşaklar çimlendirildi, ağaçlar dikildi. Yeşile hasret kalmış İstanbullular o kavşaklardaki çimlerin üzerinde piknik yapmaya, dikilen ağaçların gölgesinde kestirmeye başladılar. Erdoğan'ın İstanbul'a yaptığı çevre düzenleme, peyzaj ve yeşillendirme çalışmaları diğer belediye başkanlarının da aklını başına getirdi. Kiminin ufku açıldı. İyi örneği takip ettiler. Demekki olabiliyormuş diyerek, onlar da yeşillendirme faaliyetlerine başladılar. Kimisi de seçmen baskısından korktuğu