Adaylık yarışı bayağılaşıyor

Önce Ekrem İmamoğlu'nun defterini dürdüler. Üstelik bunu çok pervasızca yaptılar. İpten kazıktan boşanmış troller, gazeteci görünümlü cazgırlar, siyasetçiler, popçular, topçular hep birlikte iki günde linç ettiler. Meral Akşener'in yüzünde "rabbiyessir" gördüğü, ikinci Fatih ilan ettiği, seçimde size büyük iş düşecek dediği potansiyel Cumhurbaşkanı adayını kolunu kanadını kırıp öyle bir kenara bıraktılar. Yetmedi düştüğü yerden bir daha kalkamasın diye İmamoğlu için bir çalışma arkadaşı, basın danışmanı, bürokrattan çok daha fazla anlamlar içeren Murat Ongun'un da kellesini aldılar. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nu harcadı, Mansur Yavaş'a da iyi bir gözdağı verdi, adaylık için büyük bir avantaj elde etti, denildi. Gerçekten Kılıçdaroğlu rüzgârı arkasına almıştı. "Ya peşime düşün ya önümden çekilin" gibi örtük açıklamalarla adaylık yolunda karşısına çıkacaklara meydan okumaya bile başladı. İttifakın oy potansiyelinin yarsından fazlasına sahip partinin genel başkanı. Onun kabul etmeyeceği birisinin aday olması mümkün değil. Kendi dışındaki odakların ön plana çıkardığı adayların da defterini dürdü. Gerçekten adaylığa çok yakın, derken... Derken... Bizans'ta oyun bitmez... Entrika, dolap, skandal, yalan, dolan, iftira, kaset, kumpas... Şimdi birden herkesin bildiği, kiminin dile getirmeye korktuğu, kiminin de dile getirmeyi yakışıksız bulduğu bir hakikati hatırladılar. Siyasetçisi, köşe yazarı, fenomeni, kanaat önderi, akademisyeni... Hepsi bir ağızdan "ama Kılıçdaroğlu Alevi" demeye