İsmail Çağlar

Takvim

Halkların ekolojik altı oku

BAŞINI HDP'nin çektiği içerisinde kırık, küsür, püsür bir sürü sol ve marjinal partinin yer aldığı emek ve bilmem kim ittifakı, aday çıkarmama kararı almış. Türkçesi; PKK'nın siyasi uzantısı HDP seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyecek. Silahın olduğu yerde siyasetin iradesi olmaz. O nedenle aslında HDP diye bir yapı yoktur. O PKK'nın bizzat

HÜDAPAR ve muhafazakar seçmen

HÜDAPAR'ın Cumhur İttifakı'na destek açıklamasından sonra yaşananlar ülkemizde siyasal pozisyonlar ve seçmen tabanları hakkında oldukça kıymetli şeyler söylüyor. MHP tabanı beklenildiği şekilde Kürt kimliği ön planda olan bir aktörün Cumhur İttifakı'na katılmasına mesafeli yaklaşıyor. Ancak konunun gündeme gelmiş olması bile kaçınılmaz olarak bazı

Kürtler ne ister

SEÇİME girecek partilerden biri de Yeşil Sol Parti. İsmine bakıp konuşmak ve bölünmekten başka bir iş yapmayan solcuların kurduğu yeni tabela partilerinden bir tanesi olduğunu zannetmeyin. Öyle olsaydı seçime girme hakkını elde edecek kadar teşkilatlanamazdı. O partiler genelde kuruldukları masanın demkeşlerinden fazla bir tabana sahip olamadıkları

Bilge ile şovmen

ÇOK garip günlerden geçiyoruz. Bir tarafta asrın felaketinin kolay kapanmayacak yaralarını sarmakla meşgulüz. Enkazlar, yıkıntılar, hurdaya dönmüş arabalar, başlayan yeniden imar faaliyetleri ve acılar var. Yitip gidenler, yaralılar ve onların geride kalmış olan üzüntülü yakınları. Bunlarla da bitmiyor; geride kalanların ihtiyaçları, sağlık, eğitim

İddia gerekir

MUHALEFETİN "ortak adayı" Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Ortak aday kelimesini tırnak içinde kullandım çünkü şekil olarak her ne kadar ortak aday olsa da hakikatte bu sıfatı karşıladığını söylemek oldukça güç. Yanlış anlaşılmasın kendi beklentimden bahsetmiyorum. Muhaliflerin "ortak aday" başlığı altında saydığı vasıfları taşımıyor Kılıçdaroğlu. Ancak gü

Dağılmadılar; kaybettiklerini ilan ettiler

BEKLEDİĞİ üzere masa dağıldı. Ve tabii ki bu sürpriz olmadı. Evet siyaset bir matematik ve mühendislik değildir. İşin içinde insan, insanın meseleleri ve çözümleri olduğu için hesaba kitaba gelmeyen bir tarafı vardır. Ancak siyaset hepten hesapsız kitapsız, matematiksiz, akıldışı bir iş de değildir. Tam da bu nedenle birbirine benzemez, farklı Türk

İyilik her yerde

İNSANOĞLU bir hareketi ile çok yükseklere çıkarken başka bir işi ile de hayvandan aşağıya yuvarlanabiliyor. Deprem felaketi sonrasında bunun sayısız örneğini gördük. Afetle mücadele konusunda bir uzmanlığı olmamasına rağmen kara haberi alır almaz soluğu afet bölgesinde alan binlerce gönüllü var. "Enkaz kaldırmayı bilmesem de bir taşı bir yerden baş

Akıllı seçmen kararını verecektir

HANİ derler ya, küpün içinde ne varsa dışına o sızar, diye... Türkiye asrın felaketi olarak adlandırılan, Kahramanmaraş merkezli ikiz depremlerle sarsıldığından beri siyasetçilerin verdikleri tepkiler, olur da seçimi kazanırlarsa ne yapacaklarına dair fikir veriyor. Bir tarafta Cumhurbaşkanı Erdoğan var... İlk günden beri gündeminde sadece deprem f

Siyasi yağmacılık itirafı

Asrın felaketinin ilk günlerinden itibaren muhalefet liderleri - ki özellikle Kılıçdaroğlu'nun adını anmak gerekiyor- "seçim de seçim" diye enkazın üzerinde tepindiler. Tepinmeleri aslında deprem olunca ne hissettiklerine dair fikir veriyor. Belli ki Türkiye'nin geri kalanı gibi deprem olunca korkmamışlar, üzülmemişler, moralleri bozulmamış, tadlar

Ah şu seçimler

ŞEHİRLERİMİZİ yerle bir eden asrın felaketinin kayıplarını yerine koymak mümkün değil. Ancak zaman geçtikçe yaralar az da olsa sarılıyor. Arama kurtarma çalışmaları bittiği için yavaş yavaş depremle ilgili diğer meseleleri konuşmaya başlıyoruz. Ve kaçınılmaz olarak konu siyasete geliyor. Şüphesiz siyaset yasaklı bir konu değil. Her zaman konuşulabi