Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu'na 10 tane soru yöneltti. Soruların büyük kısmı Kılıçdaroğlu ve CHP'nin ülkenin bekasını ilgilendiren terörle mücadele, sınır ötesi operasyonlar, NATO, Doğu Akdeniz gibi konulardaki gayrı milli tutumuyla alakalıydı. Şüphesiz kimsenin Kılıçdaroğlu'nun sorulara açık yüreklilikle cevap vermesi gibi bir beklentisi yok. Soruların asıl amacı Kılıçdaroğlu'nun milli güvenlikle alakalı konulardaki yanar döner, ikircikli, ülkenin menfaatinden daha çok uluslararası güç dengelerini gözeten tutumunu bir kez daha ortaya koymak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na 2023'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşısına çıkma cesareti gösterip gösteremeyeceğini sorduğu 10. sorunun ayrı bir önemi var. Erdoğan uygun zamanda yapılan tek bir hamle ile muhalefetin adayı kim olacak tartışmasında şimdiye kadar söylenen bütün sözleri, yapılan bütün hamleleri, çevrilen bütün ayak oyunlarını boşa çıkardı. Şüphesiz meydan okuyarak Kılıçdaroğlu'na adaylık konusunda büyük bir avantaj sağladı. Tersinden düşünelim; Meral Akşener'den Mansur Yavaş'a, Kılıçdaroğlu'ndan Gül'e kadar adı aday adayları arasında geçenlerden hangisi böyle bir meydan okumaya muhatap olmayı istemez ki. Erdoğan'ın muhatap alıp, meydan okuduğu kişi doğal olarak rakiplerinin bir adım önüne geçiyor. Şimdi şu söylenecektir; Erdoğan kendi rakibini seçti! Kısmen doğru bir çıkarım. Cumhurbaşkanı gibi büyük siyasetçilerin özelliğidir; rakibini de oyunun kuralını da belirler. Erdoğan'ın son hamlesinin bundan öte bir anlamı da var. Malum muhalefet ittifakı kırılgan dengeler üzerine kurulu. Adayın kim olacağı, milletvekili listelerinin nasıl oluşacağı,