Devlet ve mevzuat

Geçen yazımda, işlerin yazılı algoritmalarla görüldüğü şirketlerden bahsettim. Şirketlerden bahsettim, ama hedefimde devlet de vardı. Algoritmalarla yönetilen devlet. Konu devlet olunca algoritmanın adı mevzuattır. Ta tepeden kanunlardan başlar. Kanunların da tepesindeki anayasadan başlar. Sonra kanun, yönetmelik, yönerge Devlet, devlet ise, mevzuat herkese aynı uygulanır. Her seferinde tıpkı bir önceki gibi uygulanır. Ne demiştim geçen yazıda: İşi, bir defada doğru yapmak. Bunu başarabilmek için de her seferde aynı yapmak. (adsbygoogle window.adsbygoogle || ).push({}); Bu düzeni kurduğunuzda, ki bu düzene devlet diyorlar, üst yönetimin her işe burnunu sokmasına gerek yoktur. İçerisi zaten her zaman kendini ölçmekte ve her gün "Daha iyisini nasıl yapabilirim" diye sormaktadır. Üst yönetim asıl işini yapar. Geminin dümenindedir. Stratejiyle uğraşır, dışardaki tehditleri belirler, fırsatları kollar. BÜYÜĞÜMÜZE SORMAK Üst yönetim her işe burnunu zaten sokamaz, çünkü her işi bilemez. Bildiğini sananlar ancak megalomanlardır. İhalenin kime verileceğine, ihaleyi veren kuruluşun mevzuatı karar verir. O mevzuat, üstündeki ihale kanununa tabidir. O kanun, bir yakınımızın menfaati için birkaç günde değişmez. Yönetmelik de Değişirse, ülkenin çıkarına daha uygun bir süreç keşfedildiğinde değişir. Sonra herkese ve her hâle aynı şekilde uygulanır. Dolayısıyla kimse "Bunu kime verelim" diye büyük birilerine sormaz. Büyük birileri de "Bunu şuna verin!" diye talimat vermez. Tarihe baktığımızda, devletin mevzuatla ve yetkili memurlarca yönetilmesi fikrinin o kadar da eski olmadığını görüyoruz. Bu düşünceyi kuvvetle dillendirip uygulayanı aradığımızda Bismarck'a, sonra da Weber'e gidiyoruz. Bismarck ve Weber'e daha sonraki yazılarımda dönmek istiyorum. Eskiye gittiğimizde görülen; devletin de devletin en önemli kurumu olan hukukun da, bir takım karar vericilerin ve en tepede kralın o andaki hükümleriyle yönetildiğidir. Kapıkulu dışında "devlet memuru" anlayışı bile Bab-ı Âli ile başlar. 1830 Bâb ı Âlisiyle Daha önce değil. BİR ZAMANAR KANUNLARIMIZ Fatih Kanunnamesinden bahsedilir. Hiç göz attınız mı Mesela devşirme mekanizması bu kanunla kurulmuştur. Size ilgili maddeyi okumaya kalksam Yok öyle bir şey. Madde filan yok. Hatırat gibi, anekdot gibi, hani sultanın hadisi gibi menkıbelerden ibaret. Bakınız yeniçerilerin nasıl yetiştirileceği hükmüne: "Ve olmağa bâ'is oldur kim, ol zaman kim, sa'âdetle İslâmbol'u feth eyledikleri zamanda Eğri Kapu kurbünde Tekfur-ı makhûrun sarayına konub Ayasofya Câmii'nin çanların yıkub minârelerin binâ edüb cum'a namazına azîmet buyurub geri saraylarına döndüklerinde yeniçeri ocağı yoldaşları Padişah-ı cihân-penâh Hazretlerini selâma durduklarında Padişah-ı âlem-penâh Hazretleri sağına ve soluna selâm vericek içlerinden birisi "Aleyküm'üs-selâm Muhammed Beşe"dedi. Padişâh dahi Saray'a gelicek ol zamanda Düstur-i a'zamları olan Mahmûd Paşa'yı da'vet edüb "Lala!