Bugün günlerden Can Yücel

Sıcak bir Datça günü. 23 yıl önce bu dünyayı terk eden Can Yücel'in mezarı başında duruyorum. Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi'nden (UKKSA) ve Türkiye Yazarlar Sendikası'ndan dostlar, mezarı başında onu hasretle yad ediyorlar.Ben mezarları ve mezar başında anmaları sevmem. Dalıp gitmişim. Sıcak mı başıma vurdu bilmiyorum, birden Can Yücel'i karşımda gördüm. Donmuşum. O parmağımı dudaklarına götürüp "sus" işareti yaptı ve konuşmaya başladı:"Işıl, sen iyi kızsındır, söz dinlersin. Senden bir iki isteğim var.Birincisi, mezarının başında her yıl toplanıp beni övmesinler, ben utangaç bir adamım ne yapacağımı şaşırıyorum.İkincisi, yahu söyle şu millete, Allah aşkına benim sahte şiirlerimi internette dolaştırıp durmasınlar. Her seferinde şu daracık yerde dört dönüyorum."Ben hemen, "Emrin olur" dedim ve sözümü tutup en hakikisinden üç Can Yücel şiiri paylaşıyorum.Gerisi size kalmış. Sahtelerden kaçının.(Can Yücel)SEVGİ DUVARISen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksaKör karanlıkta açardık paslı gözlerimiziDilimizde akşamdan kalma bir küfürSalonlar piyasalar sanat sevicileriDerdim gülüm insan arasına çıkarmaktı seniYakanda bir amonyak çiçeğiYalnızlığım benim sidikli kontesimNe kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandıkÖnümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisiArdımızda görevliler, ekipler, Hızır PaşalarSabahları açıklarda bulurlardı leşimiÖyle sıcaktı ki çöpçülerin elleriÇöpçülerin elleriyle okşardım seniYalnızlığım benim süpürge saçlımNe kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı bir uçakBol çelik bol yıldız bol insanBir gece Sevgi Duvarını aştıkDüştüğüm yer öyle açık öyle seçik kiBaşucumda