Bizi bekleyen bir sınav var

Bugünlerde sıkı bir belgesel izleyicisiyim. Özellikle İkinci Dünya Savaşı ve Hitler'in başa nasıl geçtiği ve Almanya halkının en inanılmaz yalanlara ve vahşete nasıl sürüklediğini anlatan belgeseller başucu kitaplarım gibi oldu. Pek çok şey anlatılıyor ama Hitler'in başa geçmesinde, Alman halkının ve Alman muhalefetinin oynadığı role pek değinilmiyor. Nasıl oldu da dünyanın en entelektüel muhalefetinin olduğu, solun en güçlü olduğu, sanayinin ve sanayi işçisinin en kuvvetli olduğu Almanya Hitler'e ve onun yönetimine kucak açtı Bunda hiç kuşkusuz sosyal demokrat ve komünistler arasındaki görüş ayrılığının büyük rol oynadığını okumalarımızdan biliyoruz. Bu çatışma belki de dünyanın gidişini değiştirdi. Ben öyle düşünüyorum, böyle bir ülkede komünistler başa geçseydi, dünya en güzel komünü görebilirdi. Peki Alman halkı nasıl böyle bir yönetime canı gönülden katıldı Ben en çok psikiyatrist Wilhelm Reich'in görüşlerine itibar edenlerdenim. Şöyle bir tanımı var: "Alman halkı Hitler'i arzu etmiştir." Ve devam eder, milliyetçi duygularla şaha kalkan Alman halkı, kayıtsız şartsız "evet!" demiştir. Gene Wilhelm Reich sıradan insanı tanımlandığı "Dinle Küçük Adam" kitabında insanın en önemli duygularına ve içgüdülerine gönderme yapar: "İnsanoğlu güvende olmak ister !" ve "Cinsellik insan davranışlarını belirleyen en önemli içgüdüdür".Doğrudur, insanoğlu macerayı sevmez. İnsanlar, ayakları hep sağlam bir zeminde olsun ister. Düzenini bozmayı istemez. Ve ona sunulan yaşam alternatifleri içinde denediğinden vazgeçmesi için, somut, elle tutulur öneriler sunmak gerekir. Aksi takdirde kendi kendine söylense de bildiğini seçer.Nedense bu gerçek beni korkutuyor. Çünkü ülkemizde parçalanmış bir sol var. Ve seçim sistemimiz şu anda Türkiye İşçi Partisi'nin 1965'te girdiği ve Meclis'e 15 milletvekili gönderdiği nispi temsil sistemi değil. Çoğunluğun kazandığı bir sistem. Üçüncü parti olan HDP sürekli ana muhalefet tarafından dışlanıyor. Onlarca seçilmiş HDP'li belediye başkanlarına kayyum atanırken, seçilmiş pek çok milletvekilinin vekilliği düşürülürken ses çıkarmayan bir muhalefet var. Yüzlerce insan düşüncelerinden ötürü hapiste, ben onlara "savaş rehineleri" diyorum. Ve onlar için tıs yok! Bir de hayat pahalılığı böyle giderse ona da alışacağız. Hatta alıştık! Sadece hayat pahalılığına mı Her türlü ahlaksızlığın kol gezmesine de alıştık. Belki de hepimiz neden yoksulların AKP iktidarına oy verdiklerini farklı bir biçimde düşünmeye başlamalıyız. Kömür çuvallarını bir kenara bırakın, belki de Tayyip Erdoğan'ın özellikle de kadınlar tarafından neden böyle tapılırcasına sevilmesinin nedenlerine eğilmeliyiz. Ben bu tapma şiddetini, Tayyip Erdoğan'ın Berkin'in annesini yuhalattığı Gaziantep mitinginde gördüm. AKP'li kadınlar çılgınca yuhalıyorlardı. Yeniden düşünmeliyiz, nerede ne hatalar yaptık Bu isteğin nedeni ne Sadece başörtüsü müÖte yandan görülen o ki protesto geleneğimiz iyice zayıfladı. Hemen Gezi demeyin, biraz dinleyin. Protesto edilmesi gereken