Milli Dilencilik İdeolojisi

Önde gelen ekonomiler Türkiye'yi yatırım için radarlarına almışlar. Kalıcı refah, yüksek büyüme, yüksek istihdam, ek dış kaynak için olmazsa olmaz fiyatta kararlılık söz konusuymuş...

Böyle diyorlar. Onlara bakarsanız ekonomi tıkırındaymış.

Maliye bakanı o yüzden övünüyor:

"Hazirandan bu yana yurtdışından toplam 10.4 milyar dolar tutarında dış finansman sağlandı."

Yüzyıllardır aşamadığımız kısırdöngünün dışavurumunu bir kez daha, bir kez daha yaşıyoruz.

Bağımlılığın, ona buna el açmanın bir kurtuluş olduğu varsayılıyor.

Değerli toplumbilimcimiz Niyazi Berkes, devleti yöneten sağ-tutucu kadroların sıyrılamadığı bu duruma çok yerinden bir saptamayla "milli dilencilik ideolojisi" diyor.

Berkes'in deyişiyle açarsak Batı'ya bağlanmadan, Batı'ya borçlanmadan, Batı'dan dilenmeden, ulusal gelişmenin her sorununu Batı çıkarlarına göre bir çözüme bağlamadan ulusun yaşayamayacağını varsayıyorlar.

Bir başka deyimle, "yerli ve milli" safsatası.

Bir yanda, uygarlığın halkın çıkarına olan tüm ekonomik ve sosyal gereklerine sırt çevirip demokrasiyi, özgürlüğü, laikliği gâvurlaştırıp yok saymak.

Diğer yanda, boğazına kadar borçlanarak bunun yükünü halka yüklemek, sömürüyü katmerlendirmek; uygarlığın yarattığı mal ve hizmetleri tüketmekte, yine Niyazi Berkes'in deyimiyle "kapışıcısı, hatta çöplenicisi" olmak.

Cumhuriyet Devrimi'nin temel öğesi olan bağımsızlaşma olmadan, siyasete ve yaşamın her alanına bu ilkeyi egemen kılmadan bağnazlık ve yoksulluk batağından sıyrılamayacağımız kesin.

İşte bu yüzden bağımsızlığı önceleyen halkçı-devrimci bir yönelişin mutlak gerekliliği ile karşı karşıyadır toplum.

ÖZGÜR ÖZEL'İN ÖNEMSEDİKLERİ

CHP içindeki kimi kesimler Özgür Özel'in genel başkan adaylığının bir danışıklı dövüş olduğunu ileri sürüyorlar. Bir başka anlatımla, Özel'in, Kemal Kılıçdaroğlu lehine çalıştığı kanısındalar.

Öyle midir süreç gösterecek. Ancak Özgür Özel'in adaylığını açıkladığı basın toplantısı metninin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun makamına oturduğundan beri izlediği sağa yönelen, partinin ilkelerinden sürekli ödün veren, küresel egemenlerin isteklerine yakın duran siyasasından ayrılmaya yönelik işaretler içerdiği gözleniyor.