Denizin İstemediği

Yapıldıktan sonra denize de atılmayan iyiliğin, en azından insanların işine yaraması umulur. Faydaya dair bir somut gösterge gerekmez; pekâlâ insanla insan arasında ünsiyet belirten bir gülümseyiş, ruh rahatlatan bir tebessüm kâfidir. Müslüman o tebessümün sadaka olduğuna inanır. Lakin sözü edilen gülümseyiş, eline imkân geçen yetkililerin, müşahhas olarak bakan ama görmezden gelenlerin tebessüm niyetine cümle âlemin yüzüne doğru sırıtışı gibi değildir. Bir türlü doyurulamayan göze dikkat çekip alabildiğine mağdur edilen insanlarla alay etmek tüm ironik anlamlardan uzak, olsa olsa dramatik bir çirkinleşme ifadesidir. Kişisel olarak bir başkasına karşı tebessüm niyetine yüzün gülmesi kadar eylenenle yüz güldürmek de önemlidir. Muhtemelen sadaka olarak nitelenip karşılığı umulan kısım da burasıdır. Yoksa durduk yere kimin kişisel sırıtışına ihtiyaç duyulduğu iddia edilebilir Dolayısıyla yüz güldürmeyen her eylem kimin yararına olursa olsun genel olarak insanlık için kötülük diye kabul edilebileceği gibi muhatapların tebessümünü sağlayabilmek de yüksek değerde iyiliktir. Yarı kaçamak gülümseyişler denize atılamayacağına göre o mutedil tavrı insana doğru yöneltmek, mukabilinde muhatap olunan insandan da aynı tavrı görmek sözü edilen iyiliğin bir çeşididir. Geçmişte özellikle maruz kalınan güçlükler karşısında lider kabul edilenlerin metanetli tavrı, geleceğe yönelik umutla bakabilme ve etrafındakilere umut aşılayabilme istidadı cümle âlemin malumudur. 'Ne olursa olsun gelecekten umut kesilmeyecek' mealinde söylenenler de şimdiki zamanda maruz kalınan kitlesel ve küresel anlamda kötülüklere karşı inananlar için tutamaktır. Maddi manevi bunalımların, yokluğun, yoksulluğun, yoksunluğun, pahalılığın tavan yaptığı şimdiki zamanda asgari ihtiyaç kabilinden sıralanacak şeylerin en başına bir teselli mahiyetinde umut yerleşir. Umuda kapı aralamak için de moral gereklidir. Felsefede ahlâk yahut ilke anlamlarını karşılayan moral insanın güçlüklere, tehlikelere, zorluklara dayanabilme gücü, yürek gücü, ruhsal güç, iç güç, içsel direnme gücü ve benzeri ifadelerle tarif edilir. İşte bugün içine itildiği şartlarda insanın elinden özellikle o moral, o direnme iştiyakı alınır. Ve dahi konunun müsebbipleri mütemadiyen arz-ı endam eyleyip, konuşup, çoğu zaman zırvalayıp olası bir ruhsal direnişi, organize olabilecek iyilik algısını kırmak için çaba sarf ederler. Nitekim başarılı da olurlar. Bütüncüllüğünü çoktan kaybetmiş ama birlik beraberlik nutukları dinleyen toplum, moralsizlikten olduğu kadar umutsuzluktan kırılır. pushfn('ads'); Kusursuz Cinayet isimli hikâyesinin bir yerinde Of'un ve de Solaklı Vadisi'nin medar-ı iftiharı Metin Kondel; "Bazen hayat insanı öyle bir noktaya getirir ki; kötülüğe maruz kalmış bir insana bir daha iyi bir insan olma şansı tanımaz. İşte insanın o kritik eşikte küçük bir tereddüt göstermesi, kötülüğe ve kötülere yazılmış açık çekle eş değer bir şeydir. Ama bu daimi bir şey değildir; sadece bir