Yabancılar çıkıyor

2 Nisan tarihli yazımda, "Millet İttifakı, yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekebilir" diye bir ara başlık atmıştım. Nitekim Citi Bank ekonomistlerinin 12 Nisan tarihli analizlerinde, 14 Mayıs seçiminden sonra AKP'yle mevcut ekonomi politikalarının sürmesi halinde daha karamsar bir tablo çizilirken iktidar değişimi ile birlikte para politikasının rayını oturması halinde ise Türkiye'ye 12 ayda 50 milyar dolarlık bir yabancı sermayenin gelebileceğini öngördüler. Ukrayna, Rusya ve Çin piyasalarından çekilen Batılı sermaye gidecek pazar arıyorken bu sermaye neden Türkiye'ye gelmiyor Cevabı basit, yabancı sermaye elbette gittikleri yerde para kazanmak ister ama daha önemlisi gittiği yerin hukuk sistemine, ekonominin rasyonel işleyişine ve devletin kurumsal yapısına güvenmek ister. Çünkü gittikleri yerlerde önlerini görebilmek istiyorlar ve sermayelerini kaptırmak istemiyorlar. Türkiye önemli bir pazar olmasına rağmen 2015 yılından beri gelen yabancı sermaye giderek azalıyor. Doğrudan yabancı sermaye son yıllarda artık neredeyse hiç gelmiyor. Borsaya ve tahvillere gelen yabancı sermaye durdu. Gelenler de fırsat buldukça çıkıyorlar. Sadece gayrimenkule bir miktar yabancı sermaye geliyor. Bu da daha çok vatandaşlık almak için gelen Ortadoğululardan veya savaştan kaçan Rus ve Ukraynalılardan geliyor. Merkez Bankası'nca yayımlanan yurtdışı yerleşiklerin portföy hareketlerine baktığımızda, nisan ayının ilk haftasında yabancıların İstanbul Borsası'ndan çıkmaya devam ettiğini görüyoruz. Bir hafta içinde yabancıların 75 milyon dolarlık hisse satarak çıktığını, yılbaşından bu yana ise borsadan toplam 996 milyon dolarlık çıkış yaptığını tespit ediyoruz. Böylece yabancı yatırımcıların borsadaki payı yüzde 28'e inerek tarihi dibe gerilemiş durumda. Varlık Fonu'nun ve kamu bankalarının borsayı canlandırmak için yaptıkları alımların bir sonuç vermediği görülüyor...DOLARİZASYON VE KISA VADELİ DIŞ BORÇ ARTIYORKur korumalı mevduat hesaplarında faiz tavanının serbest bırakılmasıyla bir artış görülüyor, toplam büyüklüğü 1 trilyon 767 milyar TL'ye (92.5 milyar dolara) yükseldiği hesaplanıyor. Muhtemel kur artışı halinde Hazine'nin ve Merkez Bankası'nın bu nedenle katlandığı maliyetleri de artacaktır. Bankaların toplam döviz mevduatlarında da (bireylerin ve şirketlerin) nisanın ilk haftasında 110 miyar lira civarında bir artış var. Diğer bir ifadeyle dolarizasyon veya dövize endeksli hesaplar giderek büyüyor. Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu artıyor, kredi piyasası çalışmıyor ve Türkiye ekonomisinin finansmanı giderek zorlaşıyor. Türk Lirası tasarruflar enflasyon karşısında erirken kimse yatırım yapma kararı alamıyor. Kime sorsanız, belirsizliklerin giderileceği seçim sonrasını bekliyorlar...KUR, SEÇİME KADAR TUTULABİLİR MİMerkez Bankası aylık ortalama 3 milyar dolar döviz satarak "kur"u tutmaya çalışıyor. Uluslararası piyasalarda dolar endeksi 101.58'e kadar